• 0

şantajla başladı zevkli bitti

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

şantajla başladı zevkli bitti

Merhaba ben Sibel, 46 yaşında, evli ve iki çocuk annesiyim. 1.70 boyunda, hafif balık etli, beyaz tenli, dolgun kalçalara ve memelere sahip, yolda yürürken sürekli bakılan bir kadınım. Anlatacağım olay 4 sene önce başıma geldi ve o günden sonra hayatım değişti… Kocam ve çocuklarım 3 günlüğüne İstanbul’da oturan kayınvalidemi ziyarete gideceklerdi. Kayınvalidemle küs olduğumdan ben gitmiyordum. Evde yalnız kalmayım diye, iki sokak ilerde oturan kızkardeşimde kalacaktım. Kocamı ve çocuklarımı gönderdikten sonra öğlenleyin kızkardeşime gittim. Gün boyu evde vakit geçirdik. Kızkardeşimin oğlu, yani yeğenim Oğuz da evdeydi. Oğuz 1.75 boylarında, düzgün vücutlu, kumral, yeşil gözlü bir gençtir, o zaman 20 yaşındaydı. Mevsim yaz olduğu için üzerimde tek parça diz üstüne kadar gelen sarı bir elbise vardı. Elbise vücudumu biraz sarıyordu ve kalçalarımla memelerim ön plana çıkıyordu. Oğuz’un ara sıra bacaklarıma baktığını farkediyordum, ama benimle ilgili farklı bir niyeti olduğunu düşünmüyordum. Nede olsa teyzesiydim. Bir kez de mutfakta dolaptan bardak almaya uzanırken önü kalçalarıma değdi, ama ben yine kötü bir niyet sezmemiştim. Neyse, gece oldu, üzerimizi değiştirdik, gecelik, pijama falan giydik, oturmaya devam ediyorduk, bir yandan meyve yiyor, çay içiyorduk. Ben diz üstüme kadar gelen pembe bir gecelik giymiştim. Oğuz tam karşımdaki koltukta oturuyor ve yine bacaklarıma bakıyordu. Artık iyice emindim bana baktığından ve oturuşumu düzelttim. Bir süre sonra herkesin uykusu geldi ve yatmaya karar verdik. Herkes odasına çekildi, ben de en arkadaki oturma odasında çekyatta yattım. Üç gün bu şekilde geçti, sonra ben evime döndüm. Birkaç gün sonra Oğuz beni aradı, “Teyze evdeysen sana bir şey göstermek istiyorum!” dedi. Ben de, “Gel canım, evdeyim!” dedim. Kocam işyerinde, çocuklarım da okuldaydı. Oğuz’un bacaklarıma baktığını hatırladığım için altımdaki kısa şortu çıkarıp kot pantolon giydim. 15 dakika sonra Oğuz geldi. Oturduk biraz, “Eee, ne gösterecektin?” dedim. Oğuz da, “Ama bunları kimseye söylemeyeceksin, aramızda kalacak! Tamam mı teze?” dedi. Ben de, “Tamam da, neymiş, göster bakalım!” dedim, çok merak etmiştim. Telefonunu çıkardı ve birtakım videolar izletti bana. Onlarda kaldığım 3 gün boyunca telefonuyla benim görüntülerimi çekmiş. Otururken bacaklarımı, ayağa kalktığımda kalçalarımı, yakınlaştırıp memelerimi ve en kötüsü de uyurken beni soyup tüm vücudumu elleyip öperkenki görüntülerin hepsini kaydetmişti. İzlerken dehşete kapıldım, şok oldum. “Sen naptın? Nasıl çektin bunları?” diyordum. Meğerse hepimizin içeceğine uyku hapı atmış ve ben dahil hiç kimse bir şey hissetmemiş. Videoda ben uyurken Oğuz dudaklarıma yumuluyor, memelerimi yalıyor ısırıyor, göbeğimi, bacaklarımı, amımı yalıyor, ters çevirip kalçalarımı yoğuruyor, mıncıklıyor, götümün deliğini yalıyor, parmaklıyor, sonra da sikini çıkarıp 31 çekiyor, göbeğime göğüslerime boşalıp, peçeteyle vücudumu siliyor, hiçbirşey olmamış gibi geri külodumu, geceliğimi giydiriyor ve ben öylece yatıyorum. Oğuz’un başındaysa, burnuna kadar gelen ağzını açıkta bırakan siyah kadın çorabı var ve yüzü belli olmuyordu. “Teyze, bu görüntüleri başkalarına göstermemi istemiyorsan, benimle sevişeceksin!” dedi. Karşı çıktım, başına şu gelir bu gelir dedim, ama Oğuz, aksi taktirde bu görüntüleri internete de koyacağını söyledi. Hiçbir çıkar yolum yoktu, mecburen onun dediğini yapacaktım. Çaresiz olduğumu anlayınca yaklaştı yanıma ve beni öpmeye başladı. Gözlerimi kapattım ve işi oluruna bıraktım. Bir yandan dilimi dudaklarımı emiyor, bir yandan da elleri tüm vücudumdaydı, memelerimi sıkıyor, belimi kavrıyor, kalçalarımı, bacaklarımı elliyordu. Sonra bir hışımla tişörtümü çıkardı, sütyenimin kopçalarını açıp memelerime yumuldu, hunharca emmeye başladı. Arada memelerimi ısırıp canımı yakıyordu. Yalayarak göbeğime kadar indi, sonra ters çevirdi, boynumdan başladı, sırtımı, belimi her yerimi yaladı. Sıra kot pantolonuma gelmişti, onu da aceleyle çıkardı ve külodumu dizlerime indirip direk kalçalarıma yumuldu, yalamaya ve ısırmaya başladı. Ben de artık zevk alıyordum, teslim olmuştum ona. Kalçalarıma sert bir tokat attığı zaman bende ipler koptu, o götümün deliğini yalıyor, ben de kalçalarımı ona doğru itiyordum. Sonra beni koltuğa yatırdı, külodumu dizlerimden tamamen çıkarıp, bacaklarımı ayırdı, amımı yalamaya başladı. Çok güzel yalıyordu cidden, bazen dilini amımın içine sokuyordu. Ben orgazm olurken çığlık atmamak için yastığı yüzüme bastırıyordum. Amımdan sonra kasıklarımı ve bacaklarımı yalamaya başladı. Arada baldırlarımı ısırıyordu, belli ki bu işi sert yapmayı seviyordu. Sonra kazık gibi olmuş sikini çıkardı ve ağzıma verdi. Orta boyda, düzgün, çekici bir siki vardı. Sikini iştahlı iştahlı yaladım, arada kafamdan bastırıp hepsini ağzıma köklüyordu. Bazen boğulacak gibi oluyordum, gözlerimden yaş geliyordu ve bu onun çok hoşuna gidiyordu. Daha sonra beni yeniden koltuğa yatırdı ve bacaklarımın arasında yerini aldı. Sikinin başını birkaç kez amıma sürttükten sonra dalıverdi içime. O anda derin bir inleme çıktı benden, çok zevk almıştım. O pozisyonda, memelerimi sıka sıka, hunharca sikti amımı. Orgazm üstüne orgazm oluyordum. Sonra sikini amımdan çıkardı ve “Teyze domal!” dedi, hemen dediğini yaptım. Arkama geçti ve yine amıma kökledi. Kalçalarımı tokatlaya tokatlaya sikti amımı. Bir ara çok sert girip çıkmaya başladı, ‘Şak, şak, şak!’ sesler geliyordu ve o sesler beni daha çok azdırıyordu. Birden amımdan çıkarıp, belime, sırtıma, kalçalarıma boşaldı. Dölü sımsıcaktı ve tüm arkama yayılmıştı. Ben domalık haldeyken önüme geçti ve ağzıma verdi. Sikini yalayarak döllerden temizledim, sonra banyoya gittim, tabi o da arkamdan geldi. Beraber banyo yaptık. Vücudumun ıslaklığı onu çok tahrik etmişti, kendini kaybetmişçesine ellerini her yerimde gezdiriyordu, memelerimi sıkıyor, kalçalarımı mıncıklıyordu. Banyodan çıktığımızda ben işimiz bitti sanırken, beni kolumdan tutup sürükleyerek yatak odasına götürdü. Hemen beni yatağa yüz üstü yatırdı. “Napıyorsun Oğuz?” dememe kalmadan, kalçalarımı ısırıp yalamaya başladı. “Senin bu götüne hastayım teyze!” diyerek götümün deliğine dilini sokuyordu. Götümü sikmek istediğini anlamıştım, korktum canım acıyacak diye, ama teslim olmuştum bir kere. Göt deliğimi iyice yalayıp parmakladıktan sonra, sikini tükürükleyip göt deliğime dayadı. Götüme bastırdıkça canım acıyordu, acıyla inlemeye başladım, ama umrunda değildim, altından da kaçamazdım. Yavaş yavaş sikini bastırdı ve inlemelerim arasında hepsini soktu götüme. Üzerime yattı ve o şekilde uzun süre sikti götümü. Gariptir, hem canım acıyordu, hem zevk alıyordum. Oğuz ise götümü sikerken bir yandan saçımı çekiyor, arada da kalçalarımı tokatlıyordu. Götümü 15-20 dakika siktikten sonra, yine sertçe kökleyerek götüme boşaldı. Üzerime abandı kaldı bir süre, sonra üstümden kalktı ve toparlandık. Üzerimizi giyindik ve birer sigara yaktık. Oğuz’a gülerek, “Hayvan, muradına erdin mi? İstediğin oldu mu?” diye sordum. “Ohhh teyze, inanılmaz güzeldi! Ama keşke videoya kaydetseydik, çok daha güzel olacaktı! Evde seyreder 31 çekerdim!” dedi. Ben de, “Bu yaptıklarımızın sır olarak kalacağına söz verirsen, birdahaki sefere kaydederiz!” dedim. Bunu duyunca sevinçten Oğuz’un ağzı kulaklarına vardı. Kapıdan çıkarken de kocaman birer öpücük verdik birbirimize. O günden beri sürekli görüşüp sevişiyoruz, fantazilerimizi gerçekleştiriyoruz

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! 2

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! 2

BÖLÜM 9

Yaşadığımız o Lezbiyenimsi olaydan sonra, Bahar birkaç gün görünmemişti. Galiba utandığından olsa gerek diye düşünmüştüm. Cumartesi günü çocuklarla alışveriş için bir giyim mağazasına gitmiştik. Reyondaki gömlekleri incelerken tanıdık bir sesin, “Yardımcı olabilirmiyim hanımefendi?” demesiyle başımı o yöne çevirdim. Gözlerime inanamamıştım, Bahar karşımda duruyordu. Özlemle sağlı sollu öpüşüp kucaklaştıktan sonra, Bahar’a, “Kız, nerelerdesin sen? Neden uğramıyorsun?” dedim. Bahar, 4 gündür burada işe başladığını, neden çalışmak zorunda olduğunu anlatırken, daha fazla üzerine gitmedim. Onun da yardımıyla birkaç parça giysi aldık. İşimiz bittiğinde, “Akşam gel de laflarız!” dedim. Bahar (Tamam!) anlamında başını salladı. Vedalaşıp çocuklarla eve döndük.

İşlerimi bitirmiş balkondan sokağa bakarken, Bahar’ın geldiğini görmek istiyordum. Bahar akşam saat 20:00 gibi göründüğünde, içimi değişik bir heyecan sarmıştı. Balkondan, “Bahaar! Bahaar!” diye seslendim. Bahar el sallayıp, “Tamam geliyorum!” dedi. Az sonra zile bastı, kapıyı açıp içeri buyur ettim. Herzamanki gibi mutfağa geçtik. Bahar’a, “Kızzz! Çok güzel görünüyorsun!” dedim. “Teşekkür ederim abla!” dedi. Gerçektende çok güzel görünüyordu. Dışardan gören ve evli olduğunu bilmeyen yabancı biri, Bahar’ı kız zannederdi. Topuklarına kadar uzanan siyah bir etek, üzerine beyaz gömlek. Siyah beyaz türbanıyla tam bir bütünlük sağlamıştı. En azından bana öyle geliyordu. Oturduktan sonra bir müddet birbirimize baktık. Birkaç gün önce yaşadıklarımız film şeridi gibi gözlerimin önünden akıp gitti. Bahar’a, “Eee anlat… Ne var, ne yok kız?” diye sorunca, Bahar karşı bir soruyla, “Beni boş ver abla! Asıl sende ne var, ne yok?” dedi. Belli ki öğrenmek istediği şeyler vardı.

Sonra ağzındaki baklayı çıkardı ve “Nazmi ile bu hafta buluşacakmısın?” diye sordu. Ben de, “Bilmiyorum ki, eğer buluşmak isterse bir gün önceden beni arar, müsait olup olmadığımı sorar, müsaitsem buluşmaya karar veriririz.” dedim. Bahar, “Hımmmm, demek öyle… Peki onu seviyormusun?” diye sordu. “Bak Bahar, biliyorsun ki ben evliyim, Nazmi’yi sevip sevmemem önemli değil, önemli olan onunla yataktayken yaşadığım zevkler. Onunla sevişirken, inan bana, zevkten çıldırıyorum, boşaldıkça boşalıyorum, amım götüm bayram ediyor. Nazmi yatakta çok azgın bir erkek!” dedim. Kısa bir sessizliğin ardından Bahar’a şakayla karışık, “Ne dersin kız, bu hafta seni de götüreyim mi? O küçük amın bayram etsin! Ha?” dediğimde, ikimiz de gülmüştük. Bahar, “Manyaksın sen abla yaaa!” dedi.

Ben yine şakayla karışık devam ettim, “Kız varya, seni de sikse, asla vaz geçemezsin!” dedim. Bahar, “Abla manyakmısın? Şeyi çok büyük diyorsun, ben nasıl alırım okadar büyüğü?” diye karşı çıkar gibi olsa da, ben ikna etmeye çalışıyordum, “Ben de Nazmi ile ilk buluşmamdan önce senin gibi düşünüyordum. Onunla yattıktan sonra korkularımı yendim. Dikkatli olduktan sonra korkmana gerek yok!” dedim. Baharın nefes alışverişi sıklaşmıştı, nefes alırken göğüsleri yerinden fırlayacak gibiydi. Diliyle dudaklarını ıslatıyor, alt dudağını ısırıyordu. Tam o esnada kapının zili çaldı, toparlanıp ayağa kalktık. Dışardan gelen seslerlerden çocukların geldiği belli oluyordu. Kapıyı açtığımda benim büyük oğlan, “Acıktık anne, bize yemek!” dedi. Bahar da gitmek için terliklerini ayağına taktı. Bahar kapıdan çıkarken büyük oğlan, “Bahar teyze, biz eve gelince sen hep gidiyorsun!” dediğinde gülüşmüştük. Bahar, “Siz geldiğiniz için değil yakışıklı, ben zaten kalkmak üzereydim. Hadi size iyi akşamlaaar…” dedi. Aynı şekilde biz de, “İyi akşamlaaaar…” diyerek onu uğurladık.

Çalıştığı için birkaç gün boyunca Bahar’la görüşemedim. Bir öğlen üzeri Nazmi aradı, “Aşkım nasılsın, ne yapıyorsun?” dedi. Bir kadın olarak aranmak hoşuma gidiyordu. Sesini duymak gerçekten güzeldi, “İyilik aşkım! Senden ne haber?” dedim. Nazmi, “Ben de iyiyim! Özledim seni!” dedi. ‘Özledim’ kelimesi hoşuma gidiyordu. Sonra bana, “Bu hafta buluşalım mı aşkım?” dedi. Bu çok güzel bir haberdi. O an aklıma Bahar geldi, “Aşkım, ne oldu biliyormusun?” dedim. “Söyle birtanem, ne oldu?” dedi. “O gün arabandan inerken, komşulardan biri beni görmüş!” dedim. Nazmi panikleyerek, “Yapma yaa! Gerçekten mi?” dedi. “Evet aşkım! Ama korkacak bir durum yok!” dedim. “Eee… nasıl yani?” dedi. Biraz Bahar’dan bahsettim ve ağzının sıkı olduğunu anlattım. Nazmi cevap vermeden beni dinliyordu. Uzun süre dinledikten sonra, “Şimdi ne olacak peki?” dedi. “Bak benim bir fikrim var…” dedim ve planımı anlatmaya başladım.

Planımı anlattığımda, Nazmi, “Peki Bahar kabul edecek mi?” dedi. Ben de, “Şimdilik çok istekli, sanırım bu iş kolay olacak!” dedim. “Nasıl bir kadın bu Bahar?” diye sordu. En ince ayrıntısına kadar, kim olduğunu, nasıl biri olduğunu, güzelliğinden ve vücudundan bahsettim. Bir müddet suskun kalan Nazmi, “Müthiş!” dedi. Ben de gaz verir gibi, “Taze amcığı duyunca ağzının suyu aktı değil mi? Bahar seni biliyor, ama diğerlerinden haberi yok. Onun için yalnız sen olmalısın, anladın mı?” dedim. “Anladım, anladım!” dedi, sonra da bana söylemek istediği önemli bir konunun olduğunu söyledi. “Söyle aşkım!” dedim. Nazmi, “İki iş adamı var, onlara senden bahsettim. Senin türbanlı, kapalı bir kadın olduğunu öğrendiklerinde bu işi mutlaka halletmemi söylediler. Ben de bu hafta için onlara söz verdim. Şimdi ne diyeceğim onlara?” dediğinde, o an içimin koyverdiğini hissettim…

Ama Bahar’ı siktirme isteği daha baskın gelince, kendimi düşünmekten vaz geçtim ve “Onlara adet olduğumu söylersin, olur biter! Tamam mı?” dedim. Nazmi, “Tamam aşkım, sen bilirsin!” derken, belli ki o da Bahar’ı düşünüyordu. Mutabık kalınca, Bahar hakkında biraz daha detaylı bilgi verdim. “Göt deliği bile anlaşılmıyor, ona göre!” derken kahkaha atmıştım. Nazmi, “Offf, şimdiden yarrağım kalktı!” dediğinde ikimiz de gülüşmüştük. Sonra, “Hop, hop! Taze amı duyunca hemen havalandın. Onu siktiğin kadar beni de sikeceksin, tamam mı?” dedim. “Elbette aşkım! Seni yarraksız bırakırmıyım hiç!” dedi. Konuşulacakları konuştuktan sonra Pazartesi akşamı araması kaydıyla vedalaştık.

Şimdi iş, Bahar’ı ikna edip edemeyeceğime kalmıştı. Umarım herhangi bir aksilik olmazdı. Bahar’ı görmem gerekiyordu. Alışveriş bahanesiyle üzerimi giyindim ve çalıştığı mağazaya gittim. Bahar beni karşısında görünce pek sevinmişti. Sarılıp kucaklaştıktan sonra, “Tavuk! Hoş geldin!” dedi. Kadınlar arasında birbirimize bazen (Tavuk) diye hitabederiz. “Hoş bulduk Tavuk! Birşeyler alacağım!” dedim. Mağaza 3 katlıydı. Birinci kat yetişkinlere, ikinci kat çocuklara, ücüncü kat ise iç giyim üzerine ayrılmıştı. Benim işim üçüncü kattaydı, “İç çamaşırı almam lazım!” dedim. Bahar başıyla onayladıktan sonra üçüncü kata çıktık. Tek tek incelemeye başladık. Gerçekten çok güzel iç çamaşırları vardı. Bahar bana normal külotları gösterirken, ben, “Kızım bunlar ihtiyar işi, bak şurda çok seksi takımlar var, onlara bakalım!” dedim. Gösterdiklerim Tanga tipi iç çamaşırlarıydı. Kimi şeffaf, kimi tüllü, kimi de dantelliydi. Bahar, “Abla onlar benim şeyimi bile kapatmaz!” dediğinde gülüşmüştük.

Sonuç olarak, altlı üstlü üç takım aldım. Bunlardan ikisi Tanga tipi (takımlardan biri beyaz, diğeri siyah), üçüncü takım ise Hipster, içi görünen ten renginde şeffaf bir takımdı. Gerçekten çok seksi iç çamaşırlarıydı. İçi gitmesine rağmen Bahar belli etmemeye çalışıyordu. Bahar, “Abla bunlar çok pahalı, ben pazardan aldığım 2 Liralık külot giyiyorum, senin aldıklarına bak!” dedi. Ben de kendisine kaç numara sütyen giydiğini sordum. Önce ne demek istediğimi anlamamıştı, tekrarlayınca, “94, neden sordun ki?” dedi. Acık mavi renkteki şeffaf takımı göstererek, “Bu nasıl?” dedim. “Çok güzel!” dedi. Normal bir külodu vardı, ama çok şeffaftı. Aynı renkte, bir de Tangalı takım seçtim ve “Şimdilik bu kadar yeter!” dedim. Bahar, “Bence de! Kız Tavuk, bu kadar iç çamaşırını ne yapacaksın?” dedi. “Boş ver!” dedim. Sonra kasiyere doğru yürüdük. 245 TL ödedim. Çıkarken Bahar, “Abla bu kadar para verdin, kocana ne diyeceksin?” dedi. “Birşeyler uydururum işte… Hee, akşam uğra da laflarız!” dedim. Bahar, “Gelebilirsem gelirim!” deyince, “Mutlaka gel, konuşacaklarım var!” dedim. Ne konuşmak istediğimi eminim çok merak ediyordu. Bu merakla bana bakarken yanından ayrıldım.

Eve geldiğimde Nazmi’yi aradım. “Aşkım, akşam saat 20:00 gibi nete girmeni istiyorum!” dedim. Nazmi nedenini sormadan, “Tamam aşkım, girerim!” dedi. Çocukları anneme gönderdiğim için müsait sayılırdım, birtek kocamı halletmem lazımdı. Saat 18:00 gibi kocamı aradım, akşam komşu kadınlarla oturacağımız için, şimdiden gelip yemeğini yeyip gitmesini söyledim. Kocam 10 dakika içinde gelmişti. Yemeğini yedikten sonra kocama, “Erken gelme, kadınlar geç saatlere kadar otururlar!” dedim. Zaten kocam kahvehaneye takıldı mı, geceyarısından önce gelmezdi. “Tamam!” deyip gitti.

Bahar’ın işten çıkmasına bir satten fazla zaman vardı. Çay demlemek için ocağa su koydum. Biraz etrafı toparladıktan sonra televizyon izlemeye başladım. Tam o sırada kapı zili çaldı. Bu saatte gelen de kimdi acaba? İçimden (Hay aksi şeytan!) diyerek kapıya yöneldim. Kapının dürbününden baktığımda, Bahar’ı görünce rahatladım. Hemen kapıyı açtım, “Kız erken çıkmışsın! Hoş geldin!” diyerek içeri buyur ettim. Bahar ayakkabılarını çıkardıktan sonra mutfağa geçtik. “Senin yüzünden patrona yalan söyleyip erken çıktım. Söyleyeceklerini merak ettim, hadi anlat!” dedi. “Patlama kız! Biraz soluklan hele!” dedim. Bahar eve uğramadan direkt bana geldiği için fazla zamanımız yoktu. “En iyisi, sen git evdeki işlerini hallet gel, ozaman konuşuruz!” dedim. Neticede Bahar evli bir kadındı, üstelik birde çocuğu vardı. Gerçi çocuğuna kaynanası baktığı için sorun yoktu, ama yinede anne olmanın sorumlulukları vardı. Bahar’a, “Haa, çocuklar annemde, kocamı da kahvehaneye gönderdim, geç gelecek! Yani evde yalnız olacağız senle, gelirken vaktini ona göre ayarla!” dedim. Bahar heyecanla, “Tamam abla!” diyerek gitti.

Bahar gittikten sonra hemen bilgisayarı açtım. Nazmi netteydi ve sohbet etmeye başladık…

BÖLÜM 10

Nazmi’nin nete girmiş olmasına gerçekten çok sevinmiştim. Webcamı açtıktan sonra sohbet etmeye devam ettik. “Bahar birazdan bana gelecek, sakın bunu bildiğini belli etme, ama tahrik edici şeylerden bahset!” dedim. Bu haber Nazmi’yi memnun etmiş olmalıydı ki, alttan alttan tebessüm ediyordu. “Merak etme aşkım, o iş kolay!” dedi. Bahar’ın gelmesini beklediğimiz zaman zarfında hep ondan bahsetmiştik. Saat 20:30’a yaklaştığı halde Bahar’dan halen ses seda yoktu, oysa 20:00 gibi gelmesi gerekiyordu. Acaba bir aksilik mi oldu diye aklımdan geçirirken, kapı zili çaldı. Sevinçle, “Oleeeeyy! Geldi aşkım, geldiiii!” diye yazdım. Yerimden fırladım ve kapıya koştum. Gerçekten de Bahar gelmişti, “Nerde kaldın tavuk?” dedim. Bahar, “Yemekti, bulaşıktı, derken işim anca bitti işte…” dedi. Üzerinden çok güzel bir koku geliyordu. Azda olsa makyaj yapmıştı. Biraz da pohpohlamak amacıyla, “Çok güzel olmuşsun Bahar!” dediğimde, teşekkür etti.

“Kız tavuk, sana çok güzel bir haberim var!” dedim. Bahar ne olduğunu öğrenmek için ısrar edince, “Nazmi Webcamda!” dedim. Bahar, “Ciddimisin?” dedi. “Kız yemin ederim, sen gelmeden önce onunla konuşuyordum. Onu görmek istiyormusun?” dedim. Bahar önce biraz düşündü, heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu, “Şey… Yalnız onun beni görmemesi lazım!” dedi. “Tamam, sen yandan bakarsın!” dedim. Bana göre Nazmi yakışıklı ve çekiciydi, uamarım Bahar’ın da hoşuna giderdi. Ben yerime oturunca, Nazmi’nin, “Nerdesin aşkım!” demesiyle tekrar sohbet etmeye başladık. “Kapı çaldı, komşuyla ayak üstü biraz sohbet ettim. Seni beklettim kusura bakma, özür dilerim!” dedim. “Özür dilemene gerek yok aşkım, önemli değil!” dedi. Bahar’ın yanımda olduğunu biliyordu, ama bunu Bahar’a belli etmememiz lazımdı.

Elimle ağzımı kapatıp Bahar’a, “İşte Nazmi bu!” dedim. Bahar yandan fısıldayarak, “Hmmmm! Kadir İnanır’a benziyor!” dedi. Sonra sessizce diğer sandalyeyi alıp, Webcama görünmeyecek şekilde yan tarafıma oturdu. Nazmi bana iltifat üzerine iltifat ederken, ben de aynı şekilde karşılık veriyordum. Sohbet uzadıkça artık cinsel konulardan bahsetmeye başlamıştık. Bugün çok seksi iççamaşırları aldığımdan bahsedince, iç çamaşırları üzerimde görmek istedi. Ben ık mık etsemde, kalkıp yatakodasına doğru giderken, Bahar da arkamdan geldi ve “Gerçekten giyecekmisin?” dedi. “Herhalde kız! Zaten her yerimi biliyor!” dedim. Üzerimdekileri çıkardıktan sonra çırılçıplak kalmıştım. “Kız, sence hangisini giymeliyim?” dedim, ama Bahar tercihi bana bıraktı. Beyaz takımı giydim ve yerime dönerken de Bahar’a, “Birazdan ben de onu soyacağım. Ne kadar iri yarrağı var sen de göreceksin!” dedim. Bahar’ın yüz ifadesinden heyecanlandığı belli oluyordu. Bahar, “Nasıl yani?” deyip, anlamamış gibi davranırken, bunu çok istediğini biliyordum. “Birazdan anlarsın…” dedim.

Üzerimde beyaz iç çamaşırlarıyla Nazmi’nin karşısına oturdum. Şeffaf takımla görünce, “Offff! Çok seksisin! Yarrağım şimdiden kalkmaya başladı!” dedi. Cilve yapıp, “Göstersene aşkım! O kocaman yarrağını görmek istiyorum!” dedim. “Tamam aşkım, gösteriyorum!” dedi. Webcamını aşağı indirerek, göreceğim şekilde ayarladı. Gerçekten yarrağı kalkmıştı. Bahar ise yarrağın büyüklüğü karşısında şaşkınlığını gizleyememişti, yandan fısıldayarak, “Aaaa! O ne öyleee! İnanmıyorum yaaa! Gerçekten çok büyükmüüüşş!” dedi. Bahar aptallaşmış bir şekilde bana bakarken, gördüklerine inanamıyordu. Benim ne kadar haklı olduğumu şimdi daha iyi anlıyordu.

Nazmi ile artık amdan götten bahsetmeye başlamıştık. Nazmi’nin, “Seni şöyle ^^^^^^^^^, domaltıp böyle ^^^^^^^^^, amını götünü parçalayacağım!” gibi argo argo laflar yazması beni tahrik ediyordu. Nazmi 31 çekerken, ben de amımın dudaklarını açmış içini gösteriyordum. Gerçi buna ihtiyacı yoktu ama, sırf Bahar’ı tahrik etmek için bunları yapıyordum. Amım öyle sulanmıştı ki, akan sıvılar sandalyenin oturağını ıslatıyordu. Klitorisimi küçük küçük daireler çizerek okşarken, neredeyse boşalmak üzereydim. İstemeden de olsa gözüm Bahar’a takıldı. Bahar elini eteğin altına sokmuş, amını parmaklıyordu. Onun durumu da benden farksız değildi. Bir tarafta Bahar, diğer tarafta Nazmi, üst üste bunlar yaşanınca daha fazla dayanamadım, aniden kasılmaya, zevkten titremeye başladım. Ardından şiddetli bir şekilde boşalmaya başladım. “Ah! Ooooh! Ohhhh! Ihhhh!” diye defalarca inlerken, Nazmi de boşalmak üzereydi. Yarrağı tümüyle gerilmiş, dölleri fışkırtırken, o sırada Bahar da kısık sesle inleyerek ve kasılarak boşalıyordu. Nazmi’nin boşalması gerçekten çok şiddetliydi. Saniyelerce süren boşalmalar yavaş yavaş kendini sessizliğe bırakmıştı.

Üstü başı berbat olan Nazmi, “Aşkım ben banyoya geçiyorum, Salı günü görüşürüz!” dediğinde, “Tamam aşkım, görüşürüz!” dedim. Nazmi netten ayrılınca, Bahar’la başbaşa kalmıştık. Bir müddet birbirimize baktıktan sonra, gülmeye başlamıştık. “Nazmi’deki yarrağı gördün değil mi? Böyle erkekler de var işte!” dedim. Bahar başını sallayıp, “Evet yaaa! Ne kadar da büyük yarrağı var! Üstelik çok kalın!” dedi. Israrlı bir şekilde kendisine, “Bu hafta gel seni de götüreyim! İnan bana, saatlerce sikişeceğiz!” dedim. Bahar ne diyeceğini bilemez halde bana bakıyordu. İstiyordu, ama bir türlü karar veremiyordu. Ürkek bir şekilde, “Şeyy, ben… yani bilemiyorum…” diye gevelerken, “Bak Bahar, sen gelsende gelmesende ben gideceğim! Herif tam bir zevk makinesi. Kaç kez boşaldığını bile hatırlamıyorsun. Gelirsen bütün bunlar aramızda kalacak!” dedim.

Bahar bir müddet düşündükten sonra, “Şey, benim çalıştığımı biliyorsun, patrondan nasıl izin alacağım peki?” dedi. Benim de duymak istediğim buydu ve o anda bu işin olacağına kanaat getirdim. “O iş kolay! Kızım, senin izin günün Pazartesi değil mi? Bu hafta için Salı gününe ertelersin. Veya çocuğu doktara götüreceğim gibi şeyler söylersin!” dedim. Bahar, “Bilemiyorum ki, patron izin verir mi?” dedi. “İşin içinde çocuk var, herhalde izin verir kız!” dedim. Bahar izin konusunu patronuyla görüştükten sonra her şey belli olacaktı.

Yerimden kalkıp, “Gel benimle!” diye elinden tuttum, sonra yatak odasına götürdüm. Aldığım iç çamaşırlarından açık mavi takımı çekmeceden çıkardım. Tangasıyla birlikte Bahar’a uzattım. “Al kız! Bunlar senin!” dedim. Bahar kem küm etse de, “Kızım bunları senin için aldığımı biliyorsun! Al işte!” dedim. Sonunda kabul etmişti. Teşekkür etti ve yanaklarımı öptü. “Kız bu kadarcık mı?” dedim. Benim istediğim şey daha farklıydı, dudaklarımı gösterip, “Burdan yok mu?” dedim. Bahar, “Hımmm! Anladııım!” diye gülümseyip dudaklarını dudaklarıma dokundurdu. Yumuşak dudaklarını dudaklarımda hissetmek harikaydı. Ensesinden tutup dudaklarına yapıştım. İkimiz de, “Mmmmm!” diye inlerken yatağa devrildik. Dudaklarına sıkı sıkıya yumuldum. Önce dirense de, kendini bırakmıştı. Şehvetli bir şekilde öpüşürken, dillerimizi de işin içine katmıştık. Daha önce böylesine şiddetli ve arzulu bir öpüşme yaşamamıştım.

Birbirimize sarılmış öpüşürken, oramızı buramızı okşamayı da ihmal etmiyorduk. Bahar’ın eteği beline kadar sıyrılmış, bembeyaz bacakları ortaya çıkmıştı. Elimi bacaklarının arasına sokunca ateş gibi yandığını farkettim. Tanrım ne kadar da sıcaktı, bacaklarının arası ateş gibi yanıyordu. Bir müddet külotun üzerinden amını okşadım. Zaman zaman da amının yumuşak etini avuçlayıp eziyordum. Bahar zevkten kıvranıyor, “Immmm! Ommmhhhh!” diye inliyordu. Sonra elimi külotunun içine soktum. Öylesine sulanmıştı ki, avucumun içi am suyuyla dolmuştu. Amının kıllarını yeni kestiğinden harika kayıyordu, belli ki hazırlık yapmış öyle gelmişti.

Arzu ve isteklerin arttığı ortam tavan yapmak üzereydi. Yarı çıplak olduğum için Bahar’ı da soymak istiyordum. Önce başındaki türbanı, ardından penyesini çıkardım. Son olarak, fermuarını açıp eteğini indirdim. Bahar da iççamaşırlarıyla kalınca, ben de önce sütyenimi, ardından da tangamı çıkardım. Bütün bunlar yaşanırken ikimiz de konuşmuyorduk. Bahar’ın yüzündeki pembelik ona seksi bir hava veriyordu. Sonra da Bahar’ın sütyenini ve külotunu indirdim. Kapalı bacakları yüzünden amının sadece üst tarafı görünüyordu. Üzerine çıkıp bedenimi bedenine yapıştırdım. Teni o kadar yumuşak, o kadar sıcaktı ki, içimi eritiyordu. Erkek olsam, Bahar’ı saatlerce sikerdim, ama ne yazık ki değildim.

Bir müddet göğüslerimizi birbirine sürttükten sonra, ikimizin de meme uçları fındık gibi şişmişti. Kendini bana teslim etmiş olan Bahar, hareketsiz yatıyordu. Birkaç dakika memelerini okşayıp yaladıktan sonra, uçlarını emmeye başladım. Göğüsleri küçüktü, ama ucları ağzımı dolduruyordu. Uçlarını somururken tıpkı aç bebek gibiydim, iyice içime çekip dudaklarımla koparmaya çalışıyordum. Bahar altımda kıvranırken bırakmaya niyetim yoktu. Bahar zevkten, “Mmmhhh! Iımmmhh! Oohhhh! Çok güzel! Çok güzeeell” diye inliyordu. Artık aşağıya doğru inmeliydim. Göbeğini öpüp kokladıktan sonra, kendimi geriye doğru çektim. Sonra bacaklarını araladım. Harika bir manzara vardı. Amı öylesine sulanmıştı ki, zevk suları çarşafa akıyordu. O an aklıma Nazmi geldi, kocaman yarrağını Bahar’ın amına sokmasını arzu ettim. Bu arzum şimdilik mümkün olmasa da, bir gün mutlaka gerçekleşecekti. İşte o günü sabırsızlıkla bekliyordum. Umarım bir aksilik olmazdı…

Amının küçük dudaklarını bir müddet okşadıktan sonra, parmağımı içine soktum. Bahar, “Immmhhhh!” diye inledi. Amına soktuğum parmak sayısını artırırken, önce birini, ardından ikisini, ardından üç parmağımı birden sokup, ileri geri hareket ettirmeye başladım. Bahar’ın inlemeleri çoğalırken, amının içi de sabun gibi köpürmüştü. “Ahhhh! Ohhh! Devam et!” diye inliyordu. O sırada benim de durumum ondan farksızdı. Bir elimle de kendimi tatmin etmeye çalışırken vıcık vıcık olmuştum. Daha sonra am suyumu arka deliğime sürerek iç kısımları yağladım ve parmaklarımı götüme sokarak, kendi kendimi parmaklamaya başladım. Bahar’ın amına yaptığımı, şimdi kendi götüme de yapıyordum.

Buna bir süre devam ettikten sonra, 69 pozisyonuna geçerek, Bahar’ın iki bacağını yanlara doğru gerdim. Sonra dudaklarımı amına yapıştırdım. O an Bahar, “Ooooohhhhh!” diye inledi. Büyük bir arzuyla, önce küçük dudakların olduğu bölgeyi öpüp kokladım. Ardından klitorisini yaladım. Klitorisi şişmiş, nerdeyse ağzımı dolduruyordu. Dudaklarımla sıkıştırıp, dilimle de yalamaya devam ettim. Bahar kıvranıyor, zevkten inliyordu. O sırada Bahar, kalçalarımı kucaklamış, amımı parmaklıyordu. Bahar’a yol göstermek için elini tuttum ve parmağını götüme sokarak, birkaç git gel yaptım. Bahar sinyalı almıştı, göt deliğimle ilgilenmeye başladı. Önce parmağının birini, sonra ikisini, daha sonra da üç parmağını soktu götüme. Parmakları inceydi, “Sok! Hepsini sookkk!” diyerek daha fazlasını sokmasını istiyordum. Am sıvımla götümün deliğini kayganlaştırırken, şimdi de parmaklarının hepsini sokmaya çalışıyordu. Bahar’ın bileği Nazmi’nin yarrağından daha inceydi. Biraz zorlasa, eminim eli komple girecekti götüme.

İkimiz de zevkin doruklarındaydık. Bahar’ın hareketleri sertleşmeye, inlemeleri artmaya başlamıştı. Hoş benim durumum da ondan farksız değildi. Bahar altımda kıvranırken öyle istekliydi ki, her an boşalabilirdi. Ve boğuk bir iniltiyle böğürmeye başladı. İnlemeleri odanın duvarlarında yankılanırken, ben de koyvermiştim. Büyük bir sarsıntıyla boşalıyordum. Büzük kaslarım kasılmaya başlamıştı ki, müthiş bir acı hissettim, “Aaahhhh!” diye inledim. Bahar elini bileğine kadar götüme sokmuştu. “Ne yaptın küçük orospu? Götümü yırttın!” dedim. Korktuğu için elini götümden hemen çıkardı. Ben de daha fazla üzerine gitmedim. İkimiz de yorgun ve bitkin halde yatağa uzandık. Suyun altından çıkmış gibi çok terlemiştik.

5-10 dakika dinlendikten sonra kalkıp banyoya girdim, çabucak bir duş alıp kurulandım. Odaya döndüğümde Bahar halen mayışmış halde yatıyordu. “Kalk duşunu al kız!” dedim. Bahar da birkaç dakikada duş alıp geldi. Bahar’a doğru domaldım, “Bak kız! Büzüğümü ne hale getirdin!” dedim. Bahar, boşalırken heyecanlandığından, farkında olmadan elini komple soktuğunu söyleyerek, özür diledi. Nazmi’nin yarrağı Bahar’ın bileğinden daha kalındı, fakat kuru olduğu için götüm acımıştı. Üzerimizi giyindikten sonra salona geçtik. “Acıktın mı?” diye sorduğumda, o da benim gibi çok acıkmıştı. Pasta börek vardı, yanına çay demledim. Bir demlik çay bitinceye kadar yeyip içtikten sonra saate baktım, 22:30’a geliyordu.

Kocasının işi iyi gitmediği için, Bahar mağzada çalışmaya başlamıştı. Geçen sefer bana, birikmiş faturalardan bahsetmiş, ödenmediği zaman elektrik ve suyu keseceklerini anlatmıştı. “Kız faturaları ödediniz mi?” diye sorduğumda, başını sağa sola salladı, “Yok valla, para bulamadık abla! Yarın faturaların son günü, bakalım kocam bulabilecek mi?” dedi. “Ne kadar lazımdı?” dedim. “625 Lira, gecikme zamı da alırlar mutlaka… Kocamın bulacağını da sanmıyorum!” dedi. Kalkıp yatak odasına gittim. Kocamın bile bilmediği 10.000 Liradan fazla param vardı, ama kocamdan çekindiğim için kullanamıyordum. Bu kadar para onu şüphelendirebilirdi. 700 lira aldım ve mutfağa döndüm. Bahar mutfakta çay içerken düşünceli duruyordu. “Takma kafana kız! Herşey düzelir birgün!” dedim ve parayı Bahar’a uzattım. Paraları görünce boğazı kurumuş gibi yutkunamıyordu. “Al kız! Paranız olduğunda ödersin! Yalnız bu para meselesi aramızda kalacak, kocamın haberi yok!” dedim. Gerçekten çok sevinmişti. Gözlerime minnetle bakarken, paraları göğsüne koydu, “Bu iyiliğini unutmayacağım abla!” dedi ve bu sefer teşekkür öpücüğünü direkt dudaklarıma kondurdu.

Vakit geç olmuştu. “Artık gitsen iyi olur, sonra kaynanan dır dır etmesin!” dedim. “Haklısın, geç oldu. İyi akşamlar. Çok teşekkür ederim abla!” dedi, kalktı kapıya yöneldi. O an aklıma iççamaşır takımı geldi, “Dur kız bekle!” dedim. Yatak odasından paketi alıp kendisine verdim, “Bunları unuttun! Bu akşam giy de kocanla ateşli bir sikiş yap!” dedim. İkimiz de aynı anda kahkaha atarak gülüştük. Bahar, “Sağol abla. Ayrıntıları sonra anlatırım!” deyip çıktı.

Bahar gittikten sonra koltuğa uzandım. O anda aklımdan birçok şey geçmesine rağmen, rehavetten gözlerim kapanmıştı. Uyandığımda ise kocam eve gelmişti…

BÖLÜM 11

Ertesi gün Bahar’ı telefonla aradım, “Kız tavuk, ne var ne yok? Napıyorsun?” diye sordum. Bahar, “İyi valla, ne olsun abla, çalışıyorum işte. Faturaları ödedim, sonra da işe geldim. Sayende büyük bir yükten kurtulduk. Sana nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz!” dedi. Ben de, “Arkadaşlar arasında bunların lafı olmaz kız! Akşam neler oldu, asıl sen onu anlat!” dedim. Bahar anlatmaya başladı. Verdiğim iç çamaşırları giydiğinde kocası çok etkilenmiş, uzun süren sevişmenin ve sikişmenin ardından kocası iki kez boşalmış. Bahar’a, “Peki sen boşalmadın mı?” diye sordum. Bahar, “Elbette boşaldım, hemde iki kez! Kocamla sikişirken kimi hayal ettim biliyormusun abla?” dedi. Bunu bilmemek saflık olurdu, ama yine de, “Ben nerden bileyim kız!” diyerek söylemesini istedim. “Kocamın altında sikilirken, aklımda hep Nazmi vardı!” dedi.

Düşündüğüm şeyi söylemişti. Bunu itiraf etmesi hoşuma gitmişti. Bahar’ın kocası zayıf ve çelimsiz biriydi, bana göre çekici hiçbir yanı yoktu adamın. Bahar’ın ballandıra ballandıra anlattığı cinsel yaşamlarının, aslında hayal edipte yaşayamadığı bir fantazi olduğunu düşünüyordum. Umarım bunu yakın bir zamanda öğrenebilecektim. Yedi yıldır evliydiler, ama adam Bahar’ın amını birkez bile yalamamıştı. Günah diyerek, ne oral, ne de anal seks yapmışlardı. Bahar, Nazmi gibi güçlü biriyle sikişmedikten sonra, gerçek zevki asla öğrenemeyecekti. Bahar’ın o küçük amını Nazmi’ye siktirecektim, ama bunun için biraz daha zamana ihtiyacım vardı. Daha sonra Bahar’a, izin konusunu halledip etmediğini sordum. Ondan güzel bir haber bekliyordum, ama beklediğim gibi konuşmuyordu, “Şeyy, ben, yanii… bilmem ki… bakarız!” gibi kaçamak ve anlamsız laflar ediyordu telefonda.

Söylediklerinden birşey anlamıyordum. Kendisine, “Bir sorun mu var kızım?” dedim. Bahar’ın bir süre sessiz kaldıktan sonra kem küm etmesi, doğrusu canımı sıkmıştı. Belli ki Bahar korkuyordu, korktuğu için olsa gerek dengesiz ve tutarsız konuşuyordu. Zaten daha fazla üzerine gitmenin de bir anlamı yoktu. İş çıkışı bana gelmesini söyledikten sonra telefon konuşmasını sonlandırdık. Aramızdaki bu konuşma beklentilerimi köreltmiş gibiydi. Nazmi’yle buluşmama iki gün kalmasına rağmen, Bahar’ın benimle gelip gelmeyeceği belli değildi. Oysa bu hafta için Bahar’ı kendisine siktireceğime dair Nazmi’ye söz vermiştim. Herhangi bir olumsuzluğa karşı, ne yapmam gerektiğini bilemediğim bu iki günde, ne olursa olsun Bahar’ı ikna etmeliydim.

Can sıkıntısından akşamı beklerken zaman geçmek bilmemişti. Zaman zaman balkona çıkıp dinlenirken, sokakta oynayan çocukların sesleri etrafta yankılanıyordu. Batmak üzere olan güneşin kızıllığı gökyüzüne yayılırken, Bahar sokağa girmişti bile. Başında kırmızı türbanı, altında uzun siyah eteğiyle çok seksi görünüyordu. Dalgın ve düşünceli bir şekilde sağa sola bakmadan binaya girdi. Oysa evde olup olmadığımı anlamak için mutlaka oturduğum daireye, yani balkona doğru bakardı. Böyle yapması hiç hoşuma gitmemişti. Balkondan içeri girdikten sonra TV’nin karşısına geçtim. TV’de haberden başka bir şey olmadığı için bilgisayarı açtım. Nazmi’den öğrendiğim Porno sitelerine girip, Pornofilm izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra amım sulanmış, yarrak istiyordu. Aklıma, kocamı arayıp eve çağırmak ve kendimi siktirmek gelmişti, ama onun da 1-2 dakikalık enerjisi vardı. Üstelik yarrağı da küçüktü.

Pornodaki iri yarraklara bakarak tatmin olmaya çalışırken, kapının zili çaldı. Saat erkendi, ama kocam gelmiş olabilirdi. Korku ve telaşla bilgisayarı kapatıp üzerimi düzelttim. Kocam bu tür şeylerden hoşlanmazdı, Porno izlediğimi bilse kafamı koparırdı. İşte bu endişeyle kapıyı açtım. Ama gelen kocam değildi, Bahar karşımdaydı. Şaşkınlıkla, “Hoş geldin tavuk!” dedim. Bahar, “Hoş bulduk abla!” dedikten sonra içeri girdi.

Bir müddet oturduktan sonra konuya ilk giren Bahar oldu. “Şeyy… Sana söylemek istediğim bir şey var abla!” dedi. “Dinliyorum?” dedim. Bahar, “Müge hanımla, izin konusunu görüştüm…” dedi. Müge hanım dediği kişi işyeri sahibiydi. Merakla, “Eee?” dedim. “Müge hanım da durumu bölüm şefine bildirdi. Bölüm şefi de izin günümü Salı olarak değiştirdi işte…” dedi. Bahar’ın yüzü pembeleşmiş bana bakıyordu. Endişeli bir hali vardı, ama umrumda değildi. Kafasındaki sorulardan kurtarmak için, “Bak işte, bu çok güzel bir haber! İnan ki yapacaklarımızdan kimsenin haberi bile olmaz! Sadece sen ve ben bileceğiz! Anlaştık mı?” dedim. Bahar yine de tedirgin bir şekilde, “Yakalanmaktan çok korkuyorum abla!” diyordu. Onu rahatlatmak için, “Benim korkmadığımı mı sanıyorsun? Ben bir yıldır kocamı aldatıyorum, yakalandım mı? Hayır! Bak Bahar, Nazmi ile yattıktan sonra kadınlığımı öğrendim, istiyorum ki, bir kez bile olsa, sen de aynı duyguları yaşa!” diyerek, Bahar’ı kandırmaya çalışıyordum. Sonra da, “Eee, ne diyorsun? Salı günü gelecekmisin benimle?” diye sordum.

Bahar bir müddet düşündükten sonra, “Tamam!” dedi. Zor da olsa istediğim cevabı almıştım. Sevinçle Bahar’ın boynuna sarıldım, “Seni seviyorum kıız! Yerim ben seniii!” dedim. Dünden beri yaşadıklarım mutlu bir şekilde bitmişti. Onun da tedirginliği gitmiş, yüzünde güller açıyordu. Bahar’a, “Sen gelmeden önce Porno film izliyordum, izlemek istermisin kız?” diye sordum. Porno film duymuştu, ama daha önce izlemediğini, nasıl bir şey olduğunu sordu. Anlattıklarım karşısında ağzı açık kalmıştı, “İzleyelim!” dedi. “Nasıl bir film izlemek istersin?” dedim. “Farketmez…” dedi. Bilgisayarın karsına geçtik. Porno sitelerine girdikten sonra, daha önce izlediğim filmin birini tıkladım. Film, genç bir kızın okumak için şehre gitmesiyle başından geçen olayları anlatıyordu. Bu filmi özellikle seçmiştim. Filmdeki kız, Bahar’ı anımsatıyordu. Kız, minyon tipli, ufak tefek biriydi.

Bahar hayatında ilk kez Porno seyrederken, filmde kocaman yarrağın kızın amında kaybolmasına inanamıyordu. Ağzı açık izlerken, olduğu yerde kıvranıyor, sonra bana doğru bakarak, “İnanmıyorum abla yaaa…” diyordu. Bahar’ın hali amımın sulanmasına neden olmuştu. Eminim o da benim gibiydi. O an aklıma ilginç bir şey gelmişti, yerimden kalkıp mutfağa geçtim. Buzdolabını açtığımda aradığım şeyi bulmuştum. Patlıcan. Soğuk olduğu için biraz ısıtmam gerekiyordu. Şohben açıktı, geniş bir kabın içine ılık su doldurdum. Suyun içine patlıcanı koydum. Üzerine de ağır bir tabak koyup yukarı çıkmasını engelledim. Bahar’ı merak ediyordum, acaba ne yapıyor diye bakmaya salona geçtiğimde, harika bir manzarayla karşılaştım. Eteğini beline kadar sıyırmış olan Bahar, bir eliyle külotunu tutarken, diğer eliyle de amını yoğuruyordu. Bacaklarını sağa sola iyice açmış, amıyla oynarken bana bakıyordu.

Önünde dizlerimin üzerine çömelip, Bahar’ın bacaklarına dokundum. Süt gibi beyaz bacaklarını okşarken, amından gelen koku, başımı döndürmeye yetmişti. Bacaklarını öpüp koklamaya başladım. Ara sıra gözüm amına takılırken, küçük am dudaklarının görüntüsü harikaydı. Ağız kısmındaki bu ince diri dudaklar, amını süslüyordu. Klitorisi, kalkmış çocuk çükü gibiydi. Amından akan sular koltuğa sızıyordu.

Baharı belinden tutup koltuğun kenarına çektim. Bacaklarını yukarı kaldırıp, göğsüne doğru büktüğümde, amı kabak gibi ortaya çıkmıştı. Harika bir görüntü vardı. Daha fazla dayanamayıp amına yumulduğumda, “Oooohhhh!” diye inledi. Amını öpüp kokladıktan sonra yalamaya başladım. Amını aşağıdan yukarıya doğru yalarken, Bahar’ın inlemeleri artmaya başlamıştı. Köpeklerin su içtiği gibi dilimi kullanırken, parmaklarımı amına sokuyordum. Zevkten çıldırmış olan Bahar boşalmaya başlamıştı. “Oohh! Çok güzeeell! Devam et abla! Devam ettt!” diye inlerken, göt deliğinin kasıldığını farkettim. Ahh’lar Ohh’lar arasında, göt deliği kasılıp gevşiyordu. Amından akan şehvet suları da, ağzımı sabun gibi kayganlaştırmıştı. Amının suyunu kalçalarına yaydım. Kalçalarını avuçlayıp okşarken, parmağımı aniden götüne soktum. Acıdığını söylemesine rağmen parmağımı çekmedim. Parmağım götünde sıkışıp kalmış gibiydi. Benim götümün sadece ağız kısmı darken, Bahar’ın iç kısımları bile parmağımı eziyordu. Fazla acıtmak istemediğimden daha sonra parmağımı çektim. Ama eninde sonunda onun götünü de alıştırmam gerekiyordu. Çünkü bu ilerde çok işime yarayacaktı.

Film devam ediyordu ve iki erkek, kızı aralarına almışlar, biri amdan diğeri götten sikiyordu. Bahar hayretini gizleyemeyip, “Kırk yıl düşünsem böyle bir şey aklıma gelmez! İnanmıyorum yaa, karıya bak abla, aynı anda hem amdan hem götten sikiliyor!” derken, ben de içimden, (Merak etme, senin de öyle sikileceğin zaman gelecek!) diyordum.

Bahar Orgazm olup rahatlamıştı, ama ben halen boşalmamıştım. Ayağa kalkıp külotumu çıkardım. Koltuğun üzerine çıkıp, “Şimdi sıra sende kız, bakalım nasıl yalıyorsun!” diyerek, Bahar’ı başından tutup, amımı yüzüne, dudaklarına bastırdım. Bahar, “Immm! Immmmmm!” diye nefes almaya çalışırken, kaçış olmadığını anlamış olacak ki, acemi bir şekilde amımı yalamaya başladı. Amımı yalayan bir kadın da olsa hoşuma gidiyordu. Bir müddet amımı yalattıktan sonra, “Bir saniye bekle!” diyerek kalktım. Ilık suyun içine koyduğum patlıcan aklıma gelmişti. Patlıcanı elime aldığımda sıcaklığı hoşuma gitmişti. Patlıcanın etrafını zeytinyağı ile sıvazladım. Zeytinyağından götümün deliğine de bolca sürdüm. Sonra elimde patlıcanla salona geçtim.

Elimdekini gören Bahar, “Ay inanmıyorum yaa! O ne öyle abla?” diye kahkaha atınca, ben de, “Eee, napalım kızım, gerçek yarrak olmayınca bununla idare edeceğiz!” dedim. Bahar itiraz ettiyse de, bacaklarını açtım, “Bu patlıcan önce senin amına, sonra da benim götüme girecek!” dedim. Bahar’ın, “Ama bu çok kalın! Ben bunu alamam!” demesine aldırış etmeden, amını yalamaya başladım. Yalamalarım karşısında gevşerken, Bahar kendini bana bıraktı. Bahar kıvama geliyordu. Kısa sürede amı sulanmaya, ardından da inlemeye başladı. Baharın amını yalamayı bırakıp karşısına geçtim, “Önce kendi amıma sokacağım, seyret bak nasıl giriyor!” diyerek, zorlanmama rağmen patlıcanı amıma soktum. Am dudaklarımı germiş olan patlıcan, arada boğulacak gibiydi. Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladım. Patlıcan tıpkı zenci yarrağı gibi parlıyordu. Bahar, dikkatle beni izliyordu.

Birkaç dakika sert sert dibime kadar sokup çıkarmaya devam ettim. Sonra amımdan çıkarıp, “Şimdi sıra sende!” diyerek patlıcanın ucunu amına dayadım. Önce irkildi, ama kararlı olduğumu görünce, “Yavaş sok lütfen!” dedi. Patlıcan, Bahar’ın küçük amına göre oldukça kalındı, ama umrumda değildi. Patlıcanı bastırmaya başlayınca, amının dudakları gerildikçe gerildi. Bahar ağzını açmış tavana bakarken, “Ahhhhhhhh!” diye inledi. İşte tam o anda patlıcan içine doğru kaymaya başladı. Amının alışması için, patlıcanı yavaş yavaş ileri geri oynatırken, şimdi daha rahat hareket ettiriyordum. Bir müddet sonra da iyice alışmaya başladı.

Patlıcanla Bahar’ın amını sikerken, parmaklarımla da kendi götümün deliğini alıştırıyordum. O ana kadar Bahar’ın amına patlıcanın yarısını sokmuştum. Oldukça uzun olan patlıcanı içeri doğru bastırdığımda olanlara inanamadım. Koca patlıcan tamamen amına girmişti. Amının derinliği benimkinden fazlaydı. Derinliği yaklaşık 22-24 santim arasında olmalıydı, çünkü az önce, patlıcanı kendi amıma soktuğumda, 4-5 santime yakını dışarda kalmıştı. O an aklıma Nazmi geldi. Bahar, Nazmi’nin koca yarrağını tamamen amının içine alabilirdi. Aklıma geldikçe, patlıcanı sert sert sokmaya başladım. Bahar’ın inlemeleri salonda yankılanırken, dışardan duyulur diye çekiniyordum. 10-15 dakika boyunca Bahar’ın amını param parça etmiştim. Patlıcanı geri çekince, amından ‘Fosss!’ diye hava çıkıyordu. Hızımı alamayıp tekrar sokuyordum. Bütün bunlar boşalmasına kadar devam etti. Amının dudakları kızarmış, hatta biraz da şişmişti.

Daha fazla devam edip te tahriş olmasını istemiyordum. Çünkü iki gün sonra Nazmi ile sikişecekti. Amından çıkardığım patlıcanı eline verdim. Sonra domaldım. Ellerimle kalçalarımı iyice gererek, “Sok hadi!” dedim. Bahar patlıcanın ucunu götümün deliğine ayarladıktan sonra bastırmaya başladı. Küçük küçük darbelerle sokmaya çalışırken, büzüğüm de gevşemeye başlamıştı. Patlıcanın ucu girdiğinde, büzüğümün kasları zorlanmaya başlamıştı ki, “Ahhh!” diye inledim. Bahar bir an durunca, “Devam et, sok!” dedim. Bahar yeniden bastırınca, koca patlıcan götüme girmeye başladı. Sıcaklığı içimi bir hoş etmişti. Nedenini bilmiyorum ama, acıdığı halde hoşuma gidiyordu. Bahar sapından tuttğu patlıcanı götüme sokarken, o an ben acıyla zevki bir arada yaşıyordum. Duyulmasın diye ses çıkarmazken, zevkten kıvranmaya başlamıştım.

Bir taraftan kendi amımı parmaklarken, diğer taraftan hızlı sokması için Bahar’ın kolundan tutuyordum. Bahar yaklaşık 10 dakika boyunca sokup çıkarmaya devam edince, patlıcan götüme rahat girmeye başlamıştı. Daha sert sokması için Bahar’ı ikaz ediyordum, çünkü boşalmak üzere olduğumu hissediyordum. Zaten hissetmemle boşalmam aynı anda olmaya başladı. Götümdeki koca patlıcan kasılmamı engelliyordu, ama yine de çok zevk alıyordum. Birkaç saniye boyunca zevkten titredim. Rahatladığımda patlıcanı tutup götümden çektim. Bahar, “Abla götün folluk olmuş!” deyip kahkaha atarak götüme bakıyordu.

Salonda ağır bir ter kokusu vardı. Duş alması için Bahar’ı banyoya gönderdim. Havalandırmak içinde salonun pencerelerini açtım. Etrafı düzenlemiş otururken Bahar banyodan geldi, yanıma oturdu. Ona, “Bakayım kız, amın ne durumda?” dedim. Kalkıp eteğini yukarı çekti, külotu kirlendiği için giymemişti. Baktığımda, amının ağız kısmı şişmiş, etrafı da kızarmıştı. “İki gün kocanla sikişme! Salı günü ikimiz de dinç olmalıyız! Anladın mı?” dedim. “Anladım abla!” dedi. Saat 22:00’ye geliyordu. “Birazdan kocam gelir!” diyerek Baharı evine yolladım.

Artık Salı gününü beklemeye başlamıştım. Pazar günü Nazmi’yi telefonla arayıp, Salı günü Kemal’in de orda olmasını söyledim…

BÖLÜM 12

Salı günü yaklaşıyordu. O Pazartesi, Nazmi’nin cep telefonuna çağrı attım. Birkaç dakika içinde aradı ve sohbet etmeye başladık. Herzamanki gibi iltifat ediyordu. Bana, “Ne var ne yok aşkım? Seni çok özledim yaa!” dediğinde kendisine hasta oluyordum. ‘Seni çok özledim!’ cümlesi beni çok etkiliyordu, beni bambaşka bir aleme götürüyordu, ona karşı farklı bir duygu taşıyordum. ‘Ben de seni çok özledim!’ diye kendisine haykırmak istiyordum. Doğrusu bir kadının gönlünü hoş etmeyi çok iyi biliyordu. Neden aradığımı bildiğ halde, Bahar konusunu açmıyordu. Sonunda dayanamayıp, ona, “Aşkım sen varya…” dedim. “Eee?” dedi. “Bahar için aradığımı biliyorsun, değil mi?” diye sordum. “Evet yaa, Bahar konusunu ne alemde aşkım? Kendisini ikna edebildin mi?” diye sordu. Ben de Bahar’la aramda geçen bütün olayları bir bir kendisine anlattım.

Anlattıklarım hoşuna gitmişti, “Çok güzeeel!” diyerek memnuniyetini belirtti. Kendisine, “Bak aşkım, Bahar ilkkez kocasını aldatacak, ona çok iyi davranmalısın!” dedim. “Merak etme aşkım, biliyorum!” dedi. Yine de onu Bahar hakkında tekrar bilgilendirmek istiyordum, “Unutma, Bahar daha önce götten hiç yapmamış, sakın götten sikmeye kalkışma onu! Sonra kocası şüpelenebilir! Anladın mı?” dedim. O da, “Seni alıştırdığım gibi onu da alıştırırım aşkım!” diye güldü, daha sonra şaka yaptığını söyledi. Ben de ona, “İnanılmaz küçük götü var, senin o kocaman yarrağın, istesen de oraya girmez!” dedim. Nazmi kahkaha atarak gülünce, ben de kendisine eşlik ettim. Son olarak, yarınki buluşma yeri ve zamanında anlaştık ve kapadık telefonu. Saat 10:00 gibi, aynı yerden bizi alacaktı. Sonra neler olacaktı, yarın hep beraber görecektik.

Bahar’ın işyerinden aldığı izin bizim için yeterli değildi, şimdi de evdekilerden izin alması gerekiyordu. Pazartesi mesaiden sonra Bahar’la bir plan yapmamız gerekiyordu. Bahar akşam işten döndükten sonra ilk bana uğradı. Plan işini halettiğimizde Bahar’ların evine ikimiz beraber indik. Daha önceleri ben para karşılığında evlerde temizlik yaptığım için, Bahar’ın kaynanasına durumu anlattım. Kaynanasına, yarın gideceğim evin temizliği için birine daha ihtiyacım olduğunu, şayet izin verirse, yanımda Bahar’ı götürmek istediğimi söyledim. Bunu için Bahar’ın 100 TL alacağını söylediğimde, kaynanası yelkenleri çoktan indirmişti. Bahar’ın benimle beraber olacağı için olumlu bakıyordu. “Tabii gitsin, ama yine de kocasından izin alması gerekiyor!” dedi. Bahar’ın kocası Kahvehane çalıştırdığı için, Bahar telefonla kocasını aradı. Ve durumu anlattığında, kocası, “Tamam aşkım, gidin!” diyerek kendisine izin verdi. Artık herşey ayarlanmış, Bahar’ın kaynanasından ve kocasından izin sorunu da aşmıştık. Daha sonra kaynanasının izniyle, Bahar’la benim eve çıktık.

Ocağa çay suyu koydum. Çayı demledikten sonra karşılıklı oturup içmeye başladık. Çaylarımızı yudumlarken heycanlı heyecanlı sohbet ediyorduk. Konu konuyu açtı, derken eski kızlık günlerimizden bahsetmeye başladık. Genç kızken başımızdan geçenleri birbirimize anlatırken, konu cinsel itiraflara kadar gelmişti. İlk önce Bahar anlatmaya başladı…

Bahar, “Köyde yaşarken tarlalarımız vardı. Yazları tarlada çalışıyordum. Birgün tarlaya giderken, mısırların arasında birinin olduğunu farkettim. Biraz korkmuştum ama, merak ettiğim için sessizce yaklaştım. Bir de ne göreyim, bizim kapı komşumuz Sinan, mısırların arasına çömelmiş, önüne bir dergi koymuş, dergideki çıplak kadın resimlerine bakarak sikiyle oynuyor. Gördüğüm şey karşısında dilim tutulmuştu, ama ordan da ayrılamıyordum. İlkkez böyle bir şeyle karşılaşmıştım. Sikini eline almış ileri geri sıvazlıyordu. Merakla izlemeye başladım. Bir süre sonra amımın sulandığını hissettim. Sinan ise kendinden geçmiş gibiydi. Birden Ayağa kalkı. Sonra avucuna tükürdü, daha sonra tükrüklü avucunu hızlı hızlı sikmeye başladı. Tam o esnada boşalmaya başladı. Sikinden çıkan döller ileri doğru fışkırırken, ilkkez birinin boşalma anını görmüştüm. Onun o hali öylesine hoşuma gitmişti ki, ben de hızlı hızlı amımı okşuyordum. O sırada bütün vücudumu ter basmıştı. Titremeyle birlikte aniden kasılmaya başladım. Kasıklarımdaki yanma dayanılır gibi değildi. Vücudumdaki kan, sanki bacaklarımın arasına iniyordu. İşte o anda müthiş bir zevkle tanışıyordum, Orgazm olup boşalıyordum. Daha önce boşalmanın ne olduğunu duymuştum, ama o güne kadar kendim yaşamamıştım. O gün boşalmak denen o inanılmaz zevkle tanışmış oldum. Beynim uyuşmuş, halen ordaydım. Sessizce gitmek için yerimden hareket edince, yanlışlıkla yerdeki kuru bir ağaç dalına bastım. ‘Çatt!’ sesini Sinan da duymuştu, “Kim var orda?” diye bağırdı. Arkama bakmadan ordan uzaklaştım. Ama o gün gördüklerim aklımdan çıkmıyordu. Özellikle akşamları yatınca amım sulanıyor, sulanınca da boşalmadan uyuyamıyordum!” diye anlattı.

Bahar, “Hadi, şimdi sen anlat bakalım!” dedi. O an aklıma yaşadığım birçok şey gelmişti, “Hangisini anlatayım kızz? Birkaç tane var?” dedim. Bahar kahkahayla gülerek, “Abla anlat anlat, hepsini anlat!” dedi. Ben de anlatmaya başladım…

“Kızlarla evde buluştuğumuzda genellikle evcilik oyunu oynardık. Evcilik oyununda ben hep koca rölünü oynardım, karım olarak ta teyzemin kızını seçerdim. Teyzemin kızı benden bir yaş küçüktü, ama çok güzel bir kızdı. Karı kocayı oynadığımız için yatakta yatmamız gerekiyordu. Yorganın altına girince, donlarımızı çıkarırdık. Yorganın altında bir erkekmişim gibi, teyze kızının bacaklarının arasına girip, amımı amına sürterek onu sikmeye çalışırdım. Bizim çocuklarımız rölünü oynayan diğer kızlar, bizden yaşça çok küçük oldukları için, bizim yorganın altında tam olarak ne yaptığımızı bilmiyorlardı tabii. İşte ben de ilk defa orgazmla ve boşalmayla o şekilde tanıştım!” diye anlattım.

Bahar heyecanla, “Peki ilk defa bir erkeğin sikini nezaman gördün?” diye sorunca, ben de anlattım. “O zamanlar külot falan yoktu, donlarımızı annem dikerdi. Zaten dayanıklı olmadığı için ağ kısımları hemen sökülüyordu. Komşumuzun oğlu Nevzat ile inekleri otlatırken zaman zaman beş taş oynuyordum. Oyun sırasında, Nevzat’ın bacaklarımın arasına baktığını farkettim. Bende jeton düştü tabii, donum sökük olduğu için görünen amıma bakıyordu. Hemen toparlandım, ama ikimiz de çok utanmıştık. Uzun zaman konuşmadan öylece oturduk. Göz göze geldiğimizde sessizliği ilk bozan da o olmuştu, “Çok değişik… Daha önce hiç görmedim!” dedi. Bahsettiği konu amımdı. “Gerçekten görmedin mi?” diye sordum. Başını ‘Hayır!’ anlamında sağa sola sallayıp, “Valla görmedim!” dedi. “Ben de oğlanlarınkini hiç görmedim! Sen benimkini gördün, ben de seninkini görebilirmiyim?” dedim. Ne demek istediğimi anladığı halde anlamamış gibi davranıyordu, belli ki benden çekiniyordu. Yüzündeki kızarıklık tedirgin olduğunu gösteriyordu. Pantolonunu indirmeye çalışırken, gözlerine bakıyordum. Pantolonun ardından donunu da indirmişti. O an kalbim küt küt atmaya başladı. Yavaş yavaş kalkan siki diklenmişti. Dimdik olmuş sikine bakarken nefes alışım hızlanmıştı. “Sen de açsana!” dedi. Bacaklarımı açıp, donumun sökük olan yerinden amımı gösterdim. O benim amıma bakarken, ben de onun sikine bakıyordum ve neden bilmiyorum ama, bu durum hoşuma gitmişti. İşte bu da benim gördüğüm ilk erkek sikiydi!” dedim.

Sözümü bitirdiğimde, Bahar, “Eee, birşey yapmadı mı sana? Onun yerinde ben olsaydım, orda senin amını sikerdim abla! Hadi anlat anlat, başka neler yaptın?” dedi. Ben de, “Kızım eski mevzuları bırak da, sen asıl yarını düşün! Nazmi ikimizi de sikip yarrağa doyuracak! Bakalım Nazmi’nin o koca yarrağını amına nasıl alacaksın?” dedim. Bahar, “Kız tavuk, hepsini almazsam, bana da Bahar demesinler!” dediğinde, ikimiz de kahkahaya boğulmuştuk. Saate bakarak, “Vakit geç oldu, yarın erken kalkacağımız için dinlenmemiz lazım. Neyse kız, yarın için ne yapıyoruz?” dedim. Bahar omuzlarını yukarı kaldırarak, “Sen bilirsin abla!” dedi. Yapması gereken hazırlıkları bir bir kendisine anlattım. Bahar, “Tamam anladım abla!” deyip, eve gitmek için ayaklandı. Dışkapıyı açmaya yöneldiğinde, “Öpmeden mi gidiyorsun kız?” deyip dudaklarından kaptım. Bir müddet öpüştükten sonra gönderdim.

Bakım için Bahar’a söylediklerimi benim de yapmam gerekiyordu. Banyoya girip, koltuk altlarımı, amımı, götümü ve vücudumun diğer istenmeyen tüm kıllarını ağda edrek tertemiz oldum. Bir saaten fazla bu işle uğraştım. Evliliğim boyunca kocam için böyle bir bakım yapmamıştım. İki dakikalık sikiş için buna değmezdi. Ama şimdi her yerim tertemiz ve pürüzsüzdü. Özellikle amım ve götüm tam yalamalık olmuştu. Amım sulanmasın diye Nazmi’yi düşünmek bile istemiyordum. Çünkü amım sulandığında ya parmaklayacaktım, yada dahada azıp, geldiğinde kocama siktirecektim kendimi. Kocamın beni böyle kaymak gibi am ve götle görmesini istemiyordum. Banyodaki işimi bitirdiğimde aklıma Bahar geldi, umarım benim gibi heryeri tertemiz olmuştur diye düşündüm.

Uykusuz geçen gecenin ardından, sabah erkenden uyandım. Kahvaltı hazırladım. Kocamla kahvaltı ederken, o an aklım başka yerdeydi. Kocam, “Hayrola hanım, dalgın görünüyorsun?” dediğinde, kendimi toparladım. Konuyu değiştirmek için de, “Çocuklar olmayınca evin tadı tuzu kalmıyor…” dedim. Bu kez Kocam, “Dert etme hanım, telefon ederiz, çocuklar da gelir!” dedi. Ben de, “Boşver canım, onlar gelmek isterse, ben gidip alırım!” diye karşılık verdim. Kahvaltı bittikten sonra, kocam üzerini giydi, çıkmak için hazırlandı. Gayet güleç bir yüzle kocamın üzerini düzeltirken, “Hayırlı işler kocacığım, kazancın bol olsun!” dedim. O da, “Sağol hanım! Sağol!” deyip yanağımı okşayıp, öyle çıktı evden.

Kapı kapandıktan sonra balkona çıktım, kocam gözden kaybolana kadar arkasından baktım. Artık benim de hazırlanmam gerekiyordu. Kombiyi yakıp yatak odasına geçtim. Üzerimdekileri çıkarıp, çırılçıplak banyoya girdim. Sıcak suyun altında güzel bir duş aldım. Kurulanıp çıktıktan sonra iç çamaşır olarak, gök mavisi sutyen ve Tanga takımımı giydim. Göğüslerim belli olduğundan üzerine atlet giydim. Atletin üzerine de beyaz bir badi. Altıma ise, boyu topuklarıma kadar uzanan siyah bir etek. Hava sıcak olduğundan, külotlu çorap yerine, yaprak desenli bir tül çorap giymiştim. Türbanımı da bağladım mı, hazırlık işim bitmiş demekti.

İçerdeki saate baktığımda, Bahar’ı merak etmeye başladım. Saat 9:30’a geliyordu ve daha Bahar’dan ses soluk yoktu. Bu kız nerde kaldı diye düşünmeye başlamıştım ki, kapının zili çaldı. Kapıyı açtığımda, Bahar tüm güzelliğiyle karşımdaydı. İçeri buyur ettikten sonra kapıyı kapadım. Bahar’ı en ince ayrıntısına kadar süzmeye başladım. Diz altı, desenli bir etek giymişti. Bacakları düzgün olduğu için, bu kısa etek, kendisine çok yakışmıştı. Üstte beyaz bir badi. Badinin üzerine, yazlık bir hırka. Başına da, bordo renkli bir türban bağlamıştı. Bu çıtı pıtı kadın, tam bir çıtır olmuştu. “Büyük güne hazırmısın?” diye sordum. Bahar başını sallayarak, “Evet hazırım abla!” derken sesi titriyordu. Heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu.

Ben de siyah beyaz türbanımı başıma bağladım, kalçalarımı örten yeleği de üzerime çektim. Artık ikimiz de hazırdık. O anda Bahar’ın elindeki plastik poşet çanta dikkatimi çekti, “İçinde ne var?” dedim. “Eşofmanla eski tişört, terlik falan var! Temizlik yapacağız yaa!” dedi. Bu kız şeytana papucunu ters giydirirdi. “Kız ben bunu nasıl düşünemediiiim? Doğru yaa, yeni elbiselerle temizlik yapılmaz ki!” dedim. Kısa bir gülüşmeden sonra, ben de kendime öyle bir çanta hazırladım. Artık ikimiz de hazırdık. Çıkma vaktı gelmişti. Çıkmadan önce Nazmi’yi aradım, “Nerdesin aşkım?” dedim. “Herzamanki yerde bekliyorum! Bahar hanım da geliyor mu?” diye sordu. Bahar’a bakıp, “Evet, yanımda!” dedim. “Hadi bekliyorum aşkım, görüşürüz birazdan!” dedi. “Tamam, görüşürüz!” deyip telefonu kapadım ve Bahar’a, “Kıızz, seni sordu. Hadi iyisin iyisin!” dedim.

Evin sağını solunu şöyle bir kontrol ettikten sonra kapıyı kilitleyip evden çıktık. Artık Bahar için dönüş yolu yoktu. 40 kiloluk çıtı pıtı Bahar’ı siktirmek için Nazmi’ye götürüyordum. Bahar da sikilmek için benimle geliyordu. Evden uzaklaşmış, buluşma yerine doğru yaklaşıyorduk ki, Bahar, “Götten sikmez beni değil mi abla?” diye endişesini dile getirdi. Ben de, “Merak etme kız, götten seni değil, beni sikecek!” dedim. Bunu söylerken etrafa dikkat ediyorduk ve fısıltıyla konuşuyorduk. Sonra Bahar’a, “Kız amın bayram edecek bugün!” dediğimde, Bahar cevap vermeden tebessüm etti.

Birkaç dakika sonra minibüs yoluna çıktığımızda, “İşte orda!” dedim. Bahar’ın yüzünde tatlı bir pembelik oluşmuştu. Arabanın yanına geldiğimizde, “Sen arkaya geç kız!” dedim. Bahar arka koltuğa, ben de Nazmi’nin yanına oturdum. Nazmi’ye, “Merhaba!” dediğimde, o da, “Merhaba güzel bayanlar!” dedi. Sonra tanıştırma faslına başladım, “Bu Bahar, benim en samimi arkadaşım! Bu da Nazmi!” dedim. Nazmi, “Memnun oldum Bahar hanım. Nesrin doğru söylemiş, gerçekten çok güzelsiniz!” dedi. Nazmi’nin sesi yumuşak ve oldukça içtendi. Bahar teşekkür ederek karşılık verdi, ama sesinden çok heyceanlı olduğu anlaşılıyordu…

BÖLÜM 13

Nazmi’nin dikiz aynasından Bahar’ı incelediğini farkettim. Nazmi bunu farkettiğimi anlayınca bana baktı ve göz kırptı. Sonra tebessüm ederek, “Nereye gitmek istersiniz güzel bayanlar, biraz gezelim mi?” diye sordu. Ben de, “Belki başka zaman…” dedim. Nazmi bu cevabıma karşılık vermemişti bile. Normalde oldukça konuşkan olan Bahar ise, arka koltukta sessiz sakin bir şekilde oturuyordu. Nazmi arabayı Kartal’a doğru sürdü. Sonra da Palmiye bloklarının önünden sahil yoluna çıktı ve “Hava çok güzel, biraz dolaşalım!” dedi. İşin doğrusu Nazmi ne derse o olacaktı. Ona, “Tanıdık birine yakalanmadıktan sonra, bizim için farketmez!” dedim. Klimayı açtığı için arabanın içi oldukça serindi. Çalan müzik eşliğinde yolumuza devam ediyorduk. Havadan sudan konuşurken, Bahar da ufaktan sohbete katılıyordu.

Birkaç dakika sonra Bostancı iskelesine gelmiştik. Yaz olduğu için, insanlar akın akın Adalar’a gidiyordu. Sonra arabayı yavaşlattı, “Şurası müsait, soğuk birşeyler içelim.” dedi. Uygun bir yere park ettikten sonra arabadan indik, gözden uzak bir yere oturduk. Sonra garsonu çağırdı. Benle Bahar Kola istedik, Nazmi de kendisine portakal suyu söyledi. Kısa süreli de olsa garsonla gözgöze gelmiştim, siparişi alırken, sanki beni tanıyormuş gibi bakmıştı gözlerime.

Ağaçların gölgesinde soğuk içeceklerimizi yudumlarken, arabadayken yarım kalan sohbetimize devam ettik. Nazmi Bahar’a, “Bahar hanım, çocuk sahibi olduğunuza inanmak gerçekten çok zor, o kadar genç ve güzelsiniz ki…” diye iltifatlar ediyordu. Bahar’a yaptığı bu iltifatlar beni rahatsız etse de, sürekli tebessüm ediyordum. Sohbet uzadıkça Bahar’ın da dili çözülüyordu. Nazmi’nin espirileri Bahar’ı kendinden geçirmişti. Bahar bu espiriler karşısında gülme krizine yakalanmış gibiydi. İkisi 40 yıllık dost gibi sohbet ederlerken, ben sanki aralarında yabancı kalmıştım. Bu serin yerde yarım saat kadar oturduktan sonra, Nazmi, “Kalkalım mı bayanlar?” dedi. “Kalkalım!” dedik. İkimizden de onay alınca, Nazmi hesabı ödedi. Daha sonra tekrar arabaya bindik. Uygun bir yerden dönerek, bu kez Kartal’a doğru sürdü.

15 dakika sonra dairenin bulunduğu mahalleye gelmiştik. Binanın yakınına arabayı park edince, üçümüz de indik. Nazmi önden, biz de onun arkasından apartmana girdik. O sırada gözüm Bahar’a ilişti, heyecanı yüzünden okunuyordu. Asansörle yukarı çıktık. Nazmi dairenin kapısını açtı ve eliyle yol gösterir gibi bir hareket yaparak, “Buyrun bayanlar!” dedi. Bahar’la girdik içeri, salona geçtik. Nazmi kapıyı kapattıktan sonra yanımıza geldi, “Birşeyler içmek istermisiniz?” diye sordu. Bunun ne anlama geldiğini bildiğim için, “Her zamankinden lütfen!” dedim. Her zamanki dediğim şey, içinde cinsel istek artırıcı haplar bulunan bir çeşit enerji içeceğiydi. Nazmi, “Hay hay efendim!” diyerek, içecekleri hazırlamak için mutfağa gitti.

Bahar’la başbaşa kaldığımızda, “Korunuyormusun kız?” diye sordum. O da ‘Evet!’ anlamında başını salladı. Sonra etrafa bakınarak, “Abla çok lüks bir daire, çok ta güzel döşenmiş, kendisinin mi?” diye sordu. Burayı bir arkadaşıyla paylaştığını, bekar evi olarak kullandıklarını anlatınca, “Hmmm…” diye mırıldandı. Bacakları yapışık halde koltuğun kenarında oturmuş, parmaklarını çıtlatırken, heyecanı halen geçmemişti. Bana, Nazmi’nin duymaması için kısık bir sesle, “Abla kalbim yerinden fırlayacak, çok heyecanlıyım!” dedi. Sadece gülümseyerek karşılık verdim. Biraz sonra Nazmi, elindeki tepsiyle yanımıza geldi. İçecekleri ikram ederken, “Umarım beğenirsiniz!” dedi. İçeceklerimizi yudumlamaya başladık.

Bahar’la ben, ikili koltukta oturuyorduk. Koltuğun bir köşesinde ben, diğer köşesinde Bahar oturuyordu. Nazmi karşımızdaki tekli koltuğa oturdu. İçeceklerimizi içerken, biz onu, o da bizi süzüyordu. Nazmi’nin bu özel karışımlı içeceğini bir seferde içip bitirdim. Etkisini bildiğim için, biraz sonra vücudumdaki hareketlenmeleri yadırgamadım. Yavaş yavaş kıvama geliyordum. Üzerimdeki hırkayı çıkarırken, Bahar’a, “Hava çok sıcak, sen de çıkarsana kızz!” dedim. O da dediğimi yaparak üzerindekini çıkardığında, gözüm badisine takıldı. Göğüsleri badiyi yırtacak gibi sıkışmıştı. Vücuduna göre Bahar’ın göğüsleri oldukça iriydi. Kahverenkli göğüsuçları beyaz badinin altından belli oluyordu. Bu durum Nazmi’nin de dikkatini çekmiş olmalı ki, tebessümle bana bakıyordu.

Artık harekete geçmemin zamanı gelmişti. Nazmi’ye, “Çok güzel göğüsleri var, öyle değil mi aşkım?” dedim. Nazmi, “Hı-hı, gerçekten de öyle!” dedi. Göğüsleri hakkında konuştuğumuz için Bahar’ın yüzü kızarmış, yüzünün bu hali kendisini daha da güzelleştirmişti. Bu arada Nazmi’nin de önü kabarmıştı. Yarrağı kalkmış, pantolonuna sığmıyordu. Yerimden kalkıp Nazmi’nin yanına gittim, eteğimi belime kadar sıyırdım, sonra bacaklarımı iyice açarak Nazmi’nin kucağına oturdum ve “Ohhh, harika!” diye fısıldadım. Bacaklarımın arasındaki sertlik, beni azdırmıştı. Ben, Nazmi’nin sertleşmiş yarrağına amımı sürterken, o da güçlü elleriyle kalçalarımı yoğuruyordu. Sikilme arzum arttıkça, üzerimdekileri bir bir çıkarmaya başladım. Önce badimi, sonra atletimi, daha sonra da sütyenimi çıkardım.

Özgürlüğüne kavuşmuş olan iri memelerim kendini bırakmış, sevilmeyi bekliyordu. Sırası gelince Nazmi memelerimin hakkını verecekti, ama şimdi biraz beklemek zorundaydılar. Memelerim sırasını beklerken, Nazmi’nin dudaklarına yumuldum. Ondan da aynı şekilde karşılık gelince, inanılmaz bir öpüşme başlamıştı. Dudaklarımız birbirlerini yok etmeye çalışıyordu adeta. Önce alt dudağımı, sonra üst dudağımı, daha sonrada ikisini birden ağzının içine alarak, somurdukça somuruyordu. Bir ara nefessizlikten boğulacak gibi oldum. Fırsat buldukça ben de onun alt dudağını kapıyor, emerek ağzımın içine çekiyordum. Bu öpüşme yarışına dillerimiz de eşlik ediyordu. Dillerimizi birbirimizin ağzına sokarak emmeye çalışırken, kendimizden geçmiş, adeta uçuyorduk.

Öyle sulanmıştım ki, amımdan akan sular, Nazmi’nin pantolonunun fermuar bölümünü de ıslatmıştı. Bu şekilde sevişmeye devam edersek artık daha fazla dayanamayacağımı hissettim. Nazmi’nin üstünde sadece gömlek vardı. Düğmelerini aceleyle, hızla açarken iki tanesini de koparmıştım. O sırada aklıma Bahar geldi, ona arkam dönük olduğu için ne yaptığını bilmiyordum. Zaten bilecek halde de değildim. Ayağa kalkıp, önce eteğimi, ardından da Tangamı çıkarıp attım. Çırılçıplak kalmıştım. Sonra dizlerimin üzerine çömelip, Nazmi’nin kemerine yapıştım. Önce kemerini çözdüm, ardından pantolonunu çıkardım. Üzerinde sadece boxer kalmıştı. Boxeri de lastikli yerlerinden tutup çektim ve ayaklarından çıkardım. Kocaman yarrakla burun buruna gelmiştim. Kocaman yarrağı gerilmiş, bana bakıyordu.

Artık dayanamıyordum, bir an önce ağzıma alıp yalamak istiyordum. Öyle de yaptım. Dudaklarımı yarrağının kafasına değdirdiğimde, yumuşaklığı ve sıcaklığı içimi bir hoş etmişti. Ağzımdaki salyalara, Nazmi’nin zevk suyu da karışmıştı. Yarrağın kocaman kafasını dudaklarımın arasına almış, bir vakum gibi emerek, alabildiğim kadar ağzıma almaya çalışırken, boğulacak gibi nefessiz kalıyordum. Çıldırmış bir şekilde başımı ileri geri hareket ettirerek, Nazmi’nin deyişiyle ‘Saksafon’ çalıyordum. Saksafon çalmaya ne kadar devam ettim bilmiyorum, ama Nazmi’nin sesiyle kendime geldim. Nazmi, “Biraz yavaş aşkım, bak burda misafirimiz var!” diyerek ayağa kalktı ve ‘Kenara çekil!’ dercesine beni eliyle iterek Bahar’a yöneldi. Bahar’ın yanına giderken, yarrağı bir sağa, bir sola sallanıyordu.

Bahar’ı kollarından tutup ayağa kaldırdı. Bahar’ın boyu, Nazmi’nin omzuna bile gelmiyordu. Nazmi eğilerek Bahar’ın dudaklarına yapıştı. Kapalı birinin öpüşmesi bana bir tuhaf gelmişti. Oysa ben de kapalı bir kadındım, ama yine de tuhaftı işte. Nazmi, Bahar’ın türbanlı başını tutmuş, dudaklarını öperken, Bahar da ellerini Nazmi’nin boynuna dolamıştı. Nazmi’nin kalkık yarrağı da, Bahar’ın karnıyla göğsü arasında sıkışmıştı. Bahar öpüşürken oldukça istekli ve arzuluydu. Nazmi, 40 kiloluk Bahar’ı koltuk altlarından tutup, ayaklarını yerden kesince, Bahar ister istemez bacaklarını Nazmi’nin beline doladı. Bahar’ın eteği beline kadar sıyrılmış, bembeyaz bacakları ortaya çıkmıştı. Küçük yuvarlak kalçalarının arasına sıkışmış olan Tangası, benim hediye ettiğim Tangaydı.

Ayakta çılgın bir sevişme başlamıştı. Nazmi Bahar’ın küçük kalçalarını avuçlamıştı, kocaman elleri kalçalarını tamamen kaplıyordu. Nazmi, yarrağının gövdesini eliyle düzelttiğinde, biraz önce Bahar’ın göbeğine sürtünen yarrak, şimdi Bahar’ın amına sürtünüyordu. Bahar ise, Nazmi’nin de yardımıyla, kalçalarının aşağı yukarı hareket ettirip zevk almaya çalışıyordu. Öpüştüğü için, ağzından zor duyulur şekilde, “Mmmmmm, mmmmmm…” diye sesler çıkıyordu. Bacaklarını Nazmi’nin belini sıkı sıkıya sarmış, kalçalarını yukarı aşağı oynatırken, amını yarrağa bastırıyordu. Birden dudaklarını Nazmi’nin dudaklarından kurtarıp, sesli bir şekilde, “Oohhh, ahhhh, ıhhhh!” diye şehvetle inlemeye başladı. Orgazm olup boşalırken nekadar büyük bir zevk aldığı inlemelerinden anlaşılıyordu. O anda nedense boğazım düğümlendi.

Bahar’ın boşalma kasılmaları devam ederken, Nazmi Bahar’ın Tangasının ağını kenara çekip, yarrağının kafasını Bahar’ın amının küçük dudakları arasına ayarladı. Tangasının ağ kısmı sırılsıklam olmuş, tamamen ıslanmıştı. Nazmi, yarrağın kocaman kafasını Bahar’ın amına sokmak için, küçük am dudaklarının arasını alıştırırken, Bahar da kendisine yardımcı olmaya çalışıyordu. Bahar’ın arkası bana doğru olduğu için olanları çok net görüyordum. Am suyuyla kayganlaşmış yarrağın ucu yavaş yavaş amın içine girmeye başladı. Kafası girdiğinde, Bahar, “Ahhhh!” diye inledi. Bu inlemeyle birlikte yarrak amın içine santim santim girmeye başladı. Az sonra artık o kocaman yarrak tümden içindeydi. Bahar’ın amının gerildiğini görebiliyordum. Nazmi alttan yukarı belini hareket ettirerek, amın deliğini yarrağa alıştırmaya çalışıyordu. Bir iki dakika içinde iyice alışmıştı. Bahar daha sesli inleyip, “Çok güzel! Çok güzel!” diyor, küçük çığlıklar atıyordu.

Onların sikişmelerini izlerken, bir ara, Bahar’ın yerinde şu anda ben olmalıydım diye aklımdan geçti. O koca yarrak Bahar’ın amına girip çıkarken, bana girip çıkıyormuşçasına kendimden geçiyordum. Amımı parmaklayıp izlerken, benim amıma sokmasını arzu ediyordum, ama Nazmi beni görmüyordu bile. Bahar ise büyük bir istek ve arzuyla Nazmi’ye sikilirken, bana dönük kalçalarını dansöz gibi kıvırıp duruyordu. Kocaman yarrak Bahar’ın amında bir kayboluyor bir görünüyordu. O kadar hızlı girip çıkıyordu ki, takip bile edemiyordum. Bahar’ın inlemeleri salonda yankılanırken, mutluluğuna diyecek yoktu. Küçük orospu Nazmi’yi fazlasıyla doyuruyordu. Başındaki türbanı saçlarından kaymış, boynuna inmişti. Kahverengi saçları sağa sola sallanırken, Nazmi kucağına almış olduğu Bahar’ı 10-15 dakikadır acımasızca sikiyordu. Zevkten çıldırmış olan Bahar, Nazmi’nin boynuna sımsıkı sarılmış, bırakmak istemiyordu. Kucağındaki Bahar fazla ağır olmasa bile, Nazmi’nin yorulduğu her halinden belli oluyordu. Terler alnından ve yüzünden boncuk boncuk damlarken, vücudu da yağlanmış gibi parlıyordu. Bahar’ın durumu da ondan farksız değildi. Ter, beyaz badisinin koltuk altlarını ıslattığı kadar, sırt kısmını da sırılsıklam yapmıştı.

Uzun süre ayakta olması Nazmi’yi yormuştu. Bahar’ı koltuğun kenarına sırt üstü yatırırken, yarrağını Bahar’ın amından çıkarmamıştı. Baharın küçük bacaklarını elleriyle tutarak geriye bastırırken, ayakları neredeyse başına değiyordu. Bacakları gerilmiş olan Bahar bu pozisyonda Nazmi’nin yarrağını tamamen içine alıyordu. Nazmi, belini ileri geri yaparak, tamaman içine giriyor, sonra tekrar geri çekiyordu. Küçük dudaklar gerilmiş, yarrak bir kayboluyor bir görünüyordu. Köpürmüş olan am, Nazmi’nin yarrağına krem vazifesi yapıyordu. Ama hayret ettiğim şey, bana uzun gelen yarrak, Bahar’ın amına tamamen giriyordu. Nazmi’nin hareketleri hızlanmaya ve sertleşmeye başlamıştı. Nazmi hızlandıkça, Bahar da, “Ahhhh! Ohhhh! Harikaaaa!” diye sürekli inliyordu. İyice sulanmış amından çıkan ‘Şlap, şlap, şlap!’ sesleri, salonun duvarlarında yankılanıyordu.

Birden Nazmi’den, “Oğğğhhhhhh!” diye böğürme sesi yükseldi ve daha da hızlandı. Boşalmak üzereydi herhalde. Sesi okadar kalın ve gürdü ki, sokaktan bile duyulabilirdi. Nazmi öylesine hızlı sokup çıkarmaya başladı ki, Bahar’ın ağzından, “Ahhh! Ohhh!” kelimeleri belk**e yüzlerce kez dökülmüştü. Nazmi son bir kez daha böğürüp, hareketleri yavaş yavaş azaldı. Bu durum, Bahar’ın amına boşaldığını gösteriyordu. Bahar’ın üzerine yığıldığında, yarrağı amında kaybolmuş, sadece taşakları görünüyordu. Bahar’ın üzerinde bir müddet kaldıktan sonra koltuğa doğru yıkıldı. Bahar’a baktığımda, amının durumu içler acısıydı. Amının o küçücük deliği büyümüş, ağız kısmı kapanmıyordu. Amının dudakları bile kıpkırmızı olmuştu. Nazmi’nin içine boşalttığı döller, amından yavaş yavaş süzülüyordu. Koltuğa akmaması için, Bahar Tangasını düzeltti.

Nazmi bana, “Aşkım, Bahar’a banyoyu gösterirmisin?” dedi. Beni sikmediği için ona biraz kırgındım, ama ne söylese yapmaya hazırdım. Bahar’ı kolundan tutup kaldırdım, “Gel Bahar’cığım!” dedim. Banyoya giderken Bahar’ın adımları dengesizdi. Bacakları kendini taşımıyordu. Banyoda Bahar’a, “Ne oldu kız tavuk, yarrak büyük mü geldi?” dedim. Bahar baygın baygın gözlerimin içine bakarken, bana küfür yada hakaret edecek diye düşündüm. Ama Bahar, “Abla yaa, ben böyle bir zevk daha önce yaşamadım!” dediğinde rahatlamıştım.

Bahar duşunu alırken, ben de Nazmi’nin yanına gittim ve “Nasıl, Bahar hoşuna gitti mi?” dedim. “Süpersin aşkım! Daha önce hiç böylesini sikmemiştim. Ufak tefek, ama çok tatlı birşey!” dedi ve dudaklarımdan öptü. Nazmi’nin Bahar’dan hoşlanması beni biraz incitse de, zoraki gülümsedim ve “Hani Kemal de gelecekti? Neden gelmedi?” diye sordum. “Yorgun olduğu için bugün geç kalkacaktı. Saat 12:00 gibi gelir!” dedi. Saate baktığımda 11:20’yi gösteriyordu, yani yaklaşık 40 dakikası vardı. “Kemal gelince ne yapmayı düşünüyorsunuz?” diye sordum. O da, “Bahar’a uyku ilacı içirelim, Kemal gelene kadar etkisini gösterir!” dedi. Kalkıp mutfağa gittik, Nazmi bir bardak portakal suyunun içine uyku ilacını attı, karıştırıp buzdolabına koydu ve “Bahar banyodan çıkınca verirsin!” dedi. “Tamam, yaparım! Peki Bahar’ı Kemal’e siktirecekmisin?” dedim. “Kemal Bahar’ı sikmek isterse siker, kendisine birşey diyemem!” dedi. “Ozaman gelince Bahar’ı götten sikmemesini söylersin! Götten sikmek isterse ben ne güne duruyorum!” dediğimde gülüştük. “Tamam tamam, merak etme aşkım!” dedi ve salona geçtik.

Bahar banyodan çıktıktan sonra, banyoya Nazmi girdi duş almaya. Bahar salonda kurulanırken, ben buzdolabından portakal suyunu getirdim ve “Al kız tavuk iç, buzzz gibi portakal suyu!” diyerek verdim. Bahar, “Ayy abla çok susamıştım, sağol!” deyip aldı ve bir dikişte hepsini içti. Artık Bahar için geri dönüş yoktu. Şimdi bu küçük orospunun uyumasını ve Kemal’in gelmesini bekliyordum. Kemal’in gelmesini, sadece Bahar’ın başına gelecekler için değil, kendimi de düşündüğüm için istiyordum…

BÖLÜM 14

Saat 12:20 gibi Nazmi’yi arayan Kemal, Nazmi’den havadisleri aldıktan sonra, bir saat içinde geleceğini söyledi… Bahar’ın sikilmesi beni terletmişti. Nazmi Bahar’ı sikerken, ben sanki onlardan çok yorulmuştum. İkisini başbaşa bırakıp banyoya girdim. Banyoda birkaç dakikalık duştan sonra, bornozu giyerek yanlarına döndüm. İkisi sohbet ederken, ben kurulanıp giyinmeye başladım. Önce atletimi, sonra badimi, ardından eteği üzerime çektim. Eteğin altından külot giymemiştim. Turbanımı bağladıktan sonra karşılarına oturdum. Bahar’ın keyfine diyecek yoktu, Nazmi’nin iltifatları karşısında kendinden geçiyordu. Kahkaha sesleri salonda yankılanırken, içimden (Senin de içinde orospuluk varmış!) diye geçirdim.

Bahar’a verdiğim ilaçlı portakalsuyu daha etkisini göstermemişti. Bahar bana, “Abla hazırsan gidelim mi?” diye sordu. Ben de sitem eder gibi, “Kız delimisin, evdekilere ne dediğimizi unuttun mu? Akşama kadar işimiz bitmez demedik mi?” diye cevap verince, Bahar bunu tamamen unuttuğunu söyleyip, özür diledi. Bahar’la buraya gelebilmek için yaptığımız planı Nazmi’ye anlatınca, Nazmi kahkahayı bastı. Yaptığımız plan hoşuna gitmişti, “Siz varya… Siz şeytana papucunu ters giydirirsiniz valla!” dediğinde, hep beraber gülmeye başladık. Bu gülüşmeler uzun süre devam etti. Nazmi, lavaboya gideceğini söyleyerek ayağa kalktığında üzerinde sadece boxer vardı. Boxerin altındaki yarrak inmiş olduğu halde kocaman görünüyordu. O yarrağı yemek için içim gidiyordu. Nazmi banyoya girince, Bahar’a, “Kız, kocaman yarrağı, o küçük amına nasıl aldın?” diye takıldım. Bahar da, “Bilmem ki, hepsini soktu işte!” dedi.

Bahar’ın göz kapakları kapandı kapanacaklardı, ilaç etkisini göstermeye başlamıştı. Bahar, “Abla yorgunluktan gözlerim kapanıyor, biraz kestirsem Nazmi’ye ayıp olur mu?” dedi. Ben de, “Neden ayıp olsun ki kız! Uzan şuraya biraz, hem akşama daha çok var!” dedim. Bahar üçlü koltuğa uzandı. Birkaç dakika içinde kendinden geçmiş, derin bir uykuya dalmıştı. Bu ufak tefek kadına bakarken, koca yarrağı alışı, gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Tanıdığım birinin sikilişini görmek, bende hoş bir iz bırakmıştı. Bahar artık benim için tehlike arzetmiyordu.

Bahar tatlı tatlı uyurken, Nazmi banyodan çıktı. “Uyudu mu?” diye sordu. “Evet, uyuyor!” dedim. Nazmi, “Aşkım, seni unuttuğumu sanma, Kemal gelince beraber grup yaparız, tamam mı?” dedi. Tamam anlamında başımı sallayıp onay verdim. Benim de sikilmeye ihtiyacım vardı. Sikişmekten başka birşey düşünemiyordum. Kemal geldiğinde, hem amım hemde götüm yarrağa doyacaktı.

Bir ara aklıma eski yaşantım geldi, (Nerdeen nereye!) diye düşündüm. 15 yıl boyunca kocama hep sadık kalmıştım. Oysa bir yıldır sikiştiğim erkeklerin sayısı okadar çoktu ki, bunların tek sorumlusu internetti. Şayet eve internet almamış olsaydık, ne Nazmi, ne Kemal, nede diğerleri olacaktı. Bazen pişmanlık duysam da, aldığım zevkler daha ağır basıyordu. Bütün bu yaşananlarda kocamın günahı olmasada, bu sırrımı asla öğrenmemeliydi. Birkaç dakika boyunca eski yaşantıma öyle dalmışım ki, Nazmi’nin, “Aşkım! Aşkıım!” diye birkaç kez seslenmesiyle kendime geldim. “Efendim aşkım?” dediğimde, “Kapının zili çalıyor, Kemal geldi, açacakmısın kapıyı?” dedi.

Yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Gözetleme deliğinden bakıp kapıyı açtım. Kemal, “Hayırdır Nesrin hanım, kapıda beklemekten kök saldım!” dedi. “Kusura bakma Kemal’cığım, bir an dalmışım işte!” dedim. Kemal, “Misafirimiz evde mi?” diye sordu. “Evet içerde!” dedim. Kemal, “Bugün çok güzel görünüyorsun!” diyerek, omuzlarımdan tutup kendine çekti ve dudaklarıma yumuldu. Ateşli bir şekilde dudaklarımı somururken, ben de aynı şekilde karşılık vermeye çalışıyordum. Bir ara nefessiz kalsamda, alt tarafımın koyverdiğini hissettim. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Bir an önce içime girmesini, amımı götümü sikmesini istiyordum. Elleriyle götümü yoğururken zevkten inliyordum.

Külot giymediğimi anlayınca, eteğimi yukarı doğru sıyırdı. Çıplak kalçalarıma değen elleri içimi yakıyordu. Bir müddet okşadı, sıktı, yoğurdu kalçalarımı. Elini bacaklarımın arasına saldığında, “Ooohh!” diye inledim. Amımı avuçlamıştı, amımın dudaklarını ezmeye, okşamaya başladı. Öylesine sulanmıştım ki, avucunun içi amımda sabun gibi kayıyordu. Önce bir parmağını soktu amıma, sonra iki, daha sonra da üç parmağıyla git gel yapmaya başladı. Parmaklarıyla amımı sikerken, ben de boş durmuyordum, kemerini çözmüş, yarrağını elime almıştım. Kalkmış yarrağını okşarken, sıcaklığı elimi yakıyordu. Yalvaran gözlerle, “Sik beni artık, daha fazla dayanamıyorum!” diye mırıldandım. Boşalmak üzere olduğum için, içime girmesini istiyordum. Çünkü sikilirken boşalmak bana daha büyük zevk veriyordu.

Kayganlaşmış olan parmaklarını zaman zaman arka deliğime sokuyordu. Bu duruma daha fazla direnemedim ve inanılmaz bir şekilde kasılmaya başladım. Boşalırken zevkten inliyordum ve “Ooohh! Aahhh! Devam et! Devam et! Devam et lütfeen!” diye yalvarıyordum. Kemal parmaklarını hızlı hızlı götüme sokup çıkarmaya başladı. Bitmiştim. Kasılmalarımın şiddeti yavaş yavaş azalırken, birkaç saniye sonrada tamamen bitti. Rahatladığımı anlayınca, elini bacaklarımın arasından çekti. (Neden sikmedin beni?) der gibi gözlerine bakıyordum. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki, sadece tebessüm etti. Koridorda ayaküstü yaptığımız bu sevişme epey uzun sürmüştü. O sırada Nazmi’den ses seda çıkmıyordu. Kemal’in, dudaklarıma öpücük kondurup, “İçeri geçelim!” demesiyle salona doğru yürüdük.

Salona girdiğimizde gördüklerim karşısında şok oldum. Nazmi uyuyan Bahar’ı sikiyordu. Yüzü koyun koltuğa yatırdığı Bahar’ı, domaltmış, habire pompalıyordu. Bahar’ın belden yukarısı koltuğun üzerinde, bacakları ise yere değiyordu. O sırada gözüm koltuğun kenarındaki kayganlaştırıcı kreme takıldı. (Yoksa, düşündüğüm şeyi mi yapıyor bu?) diye merak ederek, yanına yaklaştım. Kocaman yarrağı sonuna kadar sokup çıkarmasını görünce, Bahar’ı amından siktiğini düşünerek rahatlamıştım. Nazmi’ye, gülerek, “Aşkım doymadın mı kızdan!” diye takıldım. Nazmi kendini öyle kaptırmıştı ki, sadece bakmıştı. Sonra belinden tutup, Bahar’ı koltuktan kaldırdı. Yarrağı içinde olduğu halde dönerek koltuğa kendisi oturdu, kucağına aldığı Bahar’ın, bacaklarını açtığında gözlerime inanamadım. Nazmi yarrağını Bahar’ın amına değil, arka deliğinine sokmuş, kızı götten sikiyordu!

Nazmi bana söz vermişti, Bahar’ı götten sikmeyeceğine dair, ama sözünde durmamıştı. Kısa bir şaşkınlıktan sonra, “Naptın aşkım! Söz vermiştin ama!” diye sitemde bulundum. Nazmi ise, “Napayım aşkım, dayanamadım işte, çok güzel götü var!” deyip, pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Bahar’ın yerinde olmak istemezdim. Şimdilik olanların farkında değildi, ama kendine geldiğinde ne tepki vereceğini ben bile bilmiyordum. Ben bunları düşünürken, Kemal’in, “Dur ortak, şunun tadına biraz da ben bakayım!” demesi, bu işin kolay kolay bitmeyeceğini gösteriyordu. Bahar’ın durumu canımı sıkmıştı, ama elimden bir şey gelmiyordu. Sıfır kilometrede olan bakire göt deliğinin yerinde, artık yeller esiyordu. Küçücük göt deliği büyümüş, kocaman olmuştu. O küçücük deliğe, kocaman yarrağın ilk nasıl girdiğini görmek isterdim ama, ne yazık ki o şansı kaybetmiştim.

Nazmi, “Bir dakika kanka, boşalmak üzereyim!” dedi, ayağa kalkarak Bahar’ı koltuğa yatırdı. Bacaklarını alttan bastırarak yanlara doğru gerdi. Götü kabak gibi ortaya çıkarken, Bahar iki büklüm olmuştu. Kalçaların küçük olması yarrağı daha büyük gösteriyordu. Nazmi, Bahar’ın götünü sikerken adeta yaylanıyordu. Kocaman yarrak, bir görünüyor bir kayboluyordu. Bu durum uzun süredir devam ederken, Nazmi kendinden geçmiş gibiydi, alnından akan terler, Bahar’ın üzerine damlıyordu. Kocaman yarrağını dibine kadar sokuyordu. Hatta öylesine sert vuruyordu ki, Bahar’ın götünden ‘Cork curk!” gibi sesler çıkıyordu.

Hareketlerinden boşalmak üzere olduğunu anladım. Öyle hızlı sokuyordu ki, neredeyse götünü yırtacaktı. Sanki yarrak, daha da kalınlaşmış büyümüştü. Damarlara yığılan kan, yarrağı patlatacakmış gibi şişirmişti. Bu darbeler karşısında, Bahar’ın göt deliği iyice genişlemişti. Zevkten dört köşe olan Nazmi, Bahar’ı düşünecek durumda değildi. Nazmi’nin boşalacağını anlayan Kemal, götüne boşalmamasını istedi. Nazmi önce bana doğru baktı, sonra Kemal’e, “Tamam ortak!” dedi. Nazmi geri çekildiğinde, Bahar birkaç kez osurdu. Bahar’ın arkasında kocaman bir boşluk oluşmuş, götünün içi görünüyordu. Büzüğünün ağız kısmı morarmış, içi kıpkırmızıydı.

Nazmi, Bahar’ın bacaklarını tutmasını söyleyerek, Bahar’ı Kemal’e teslim etti. Sonra benim oturduğum koltuğa doğru yöneldi ve sert bir ifadeyle bana, “Aç ağzını!” dedi. Bahar’ın götünden çıkardığı yarrağını ağzıma vermek istiyordu. Ben şaşkın bir şekilde kendisine bakarken, “Açsana ağzını!” diye tekrarladı. “Ama aşkıım…” dediğimde, başımdan tutarak, “Götünü siktiğimin orospusu, aç ağzını!” diye bağırdı. Doğrusu incinmiştim. Yarrağının kocaman kafasını dudaklarıma bastırmaya başladı. Ağzıma almak istemediğim halde, yarrağı ağzıma girmişti bile. Kendimi çok kötü hissediyordum. Midem altüst olmuş, neredeyse kusmak üzereydim. Güçlü elleriyle saçlarımı tuttuğu için, kımıldayamıyordum. Kocaman yarrak boğazıma kadar dayanmıştı.

Gözlerimden akan yaşar, Nazmi’yi insafa getirmedi. Durumuma aldırmadan acımasızca sokuyordu. Dudaklarımdan akan tükrük salyaları, boynuma doğru akıyordu. Birkaç dakikadır devam eden bu işkence, şimdi dahada sertleşmişti. Nazmi şimdi daha hızlı hareket ediyordu. Hareketleri daha da hızlandı ve böğürmeye başladı. İşte tam da o sırada fışkırdığını hissetim. İstemeden de olsa yutkunurken, yarrağından fışkıran döller gırtlağımdan mideme akıyordu. Boşalma anı devam ederken, başımı bırakmamıştı. Ağzımdaki yarrak yavaş yavaş yumuşamaya başladığında, geri çekilerek ağzımdan çıktı. Bitmeyecek sandığım bu işkence, artık bitmişti. Derin bir nefes alarak arkama yaslandım. Ağzımda ekşimsi bir tat, midemde ise kabarma vardı. Kusmak üzere olduğumu hissettim ve banyoya koştum.

Bir müddet lavaboda kaldım. “Öğğğğ, ööğğ!” seslerim banyoda yankılanırken, kusmuş rahatlamıştım. Bütün bunları hakettiğimi düşünüyordum. Kocam bana bu tür muameleyi asla yapmazdı. Ama Nazmi gibi birinden bunu beklemek saflık olurdu. Buraya gelirken, güzel bir gün geçireceğimi ummuştum. Oysa şimdi, incinmiş ve aşağılanmıştım. Burdan bir an önce gitmek istiyordum. Yüzümü yıkayıp temizlendikten sonra salona doğru yürüdüm. Kemal’le Nazmi başbaşa vermiş kahkaha atıyorlardı. Ne konuştuklarını dinlemek için kapıya doğru yaklaştım. Bahar hakkında konuştuklarını duydum. Kemal, “Kocasını aldatmak neymiş gördü orospu! Bu götle, kocasına bir ay boyunca yaklaşamaz!” diyordu. Nazmi ise, “Biliyormusun ortak, daha önce götten yapmamıştı. Siz koridorda sevişirken, küçücük deliğe sokmak için anam ağladı. Hayatımda bu kadar dar göt deliği sikmemiştim!” derken, ikisi de hallerinden oldukça memnundu.

Ayağımdaki terliklerin ses çıkarmasını sağlayarak geldiğimi belli etmek istedim. Beni duyduklarında sohbeti kestiler. İçeri girdiğimde gözüm Bahar’a takıldı. Perişan bir halde, yüzüstü yatıyordu. Nazmi’nin yüzüne bile bakmıyordum. Bir an önce burdan gitmek istiyordum. Baygın halde yatan Bahar’ı koltuktan kaldırıp, kendine gelmesi için banyoya taşıdım. Bahar gerçekten ufak tefek bir kadındı. Üzerindekileri çıkarıp küvetin içine soktum. Duşu açıp yıkamaya başladım. Bacaklarının arasını yıkarken gözüm amına takıldı, ağız kısmı kızarmış, dudakları da şişmişti. Daha sonra kalçalarını yıkarken, göt deliğinin durumuna üzüldüm. Durumu hiçte iç açıcı değildi. Deliğin ağız kısmı, şişe ağzı gibi açık duruyordu. Elimle yokladığımda, iki parmağım rahatlıkla içine giriyordu.

Bahar’ı yıkayıp, her yerini temizledikten sonra küvetten çıkardım. Havluya sarıp yatak odasına taşıdım. Yatağa yatırıp, iyice kuruladıktan sonra elbiselerini tek tek giydirdim. Eteği az buruşmuştu, ama önemli değildi. Tekrar salona dönüp, iççamaşırlarımızı aldım. Bahar’a Tangasını giydirirken, amının götünün gerçekte nekadar perişan durumda olduğunu daha net gördüm. Hatta büzüğünün ağız kısmını yırtılmıştı. Pişmanlık duyuyordum, ama böyle olacağını ben de tahmin edememiştim.

O sırada Nazmi geldi, kapıdan, “Ufaklık ne durumda?” diye sordu. Yüzüne bakmadan, “Uyuyor!” deyince, “İstersen sen de uzan, dinlen biraz!” deyip gitti. Bahar baygın gibi uyuyordu, uyanmasını beklemekten başka çarem yoktu. Ben de yanına uzanıp, kendisine sarıldım. Bir müddet sonra içim geçmiş, uyumuşum. Aradan ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyorum, Bahar’ın ağladığını duyup uyandım. Bana öyle bir baktı ki, bakışları ok gibi kalbime saplandı. Bahar’ın saçlarını okşayarak, “Yemin ederim Bahar, böyle olacağını bilmiyordum!” dedim, üzgün olduğumu söyledim, kendisinden defalarca özür diledim. Ama Bahar, “Ben şimdi ne yapacağım abla? Kocam anlarsa ne yaparım ben?” diyor, hüngür hüngür ağlıyordu. Bahar’a, “Üzme kendini, bir yolunu buluruz!” diyordum, ama bu kolay olacakmıydı, doğrusu ben de bilmiyordum…

ALINTIDIR….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Halamın kızını siktim (evliyiz artık)

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Halamın kızını siktim (evliyiz artık)
Slm, ben İzmir’den Ali. 21 yaşındayım. Hayatımın en güzel anı bundan 4 ay önce başıma geldi, şimdi çok mutluyum. İzmir’de çok akrabalarımız var, annem sık sık onlara gider. Genelde ben gitmem, ama halamlara gidince mutlaka giderim. Çünkü halamın çok güzel bir kızı var, 20 yaşında, Üniversite öğrencisi. Özellikle göğüslerine bayılıyorum, ne çok büyük ne çok küçük. Hele o dolgun götü yok mu! Kısacası lokum gibi bir kız. Üstelik açık giyinmeyi de sever, yani yeme de yanında yat. Bakışlarından anladığım kadarıyla bana karşı ilgi duyuyordu, fakat o ana kadar hiç fırsat bulupta iki dakikalığına bile baş başa kalamadık.

Günlerden Salı günüydü, yine annemle halamlara gittik. Halamlara gidince genelde 1 yada 2 gece kalırız, çünkü evlerimiz oldukça uzak. Bu arada halamın kocası 4 sene önce vefat etti. Öğle vakti halamların evine vardığımızda, halamla kızı bahçede çay keyfi yapıyorlardı. Hoşgeldiniz, hoşbulduk ve öpüşme faslı geçtikten sonra içeri girdik. Biz kurt gibi açıkmıştık, halamın kızı bize yiyecek birşeyler hazırladı getirdi. Yine üstünde göğüslerinin yarısı görünecek şekilde olan bir tişört ve altında diz üstünden kısa bir şort vardı. Tam bana çay uzatmak için eğildiğinde muhteşem görüntü ortaya çıktı. O çok güzel diri memeleri nerdeyse tamamı ile görünüyordu. Çok seksi dantelli bir sütyeni olmasına rağmen, sertleşmiş meme uçları belli oluyordu.

Öğle yemeğini yedikden sonra, annemle halam, komşuları ve bir iki akrabayı gezmeye gittiler ve “Akşama geliriz.” dediler. Nihayet ilk defa halamın kızı ile evde baş başa kalabilmiştik. Salonda tekli koltukta oturuyordum. Halamın kızı geldi benim koltuğun başına oturdu ve gözlerime anlamlı anlamlı bakarak, “Sonunda yalnız kalabildik.” dedi. Ben fırsat bu fırsat deyip, halamın kızına duygularımı açıklamak istedim. “Biliyormusun…” diye söze başladım, fakat halamın kızı, “Biliyorum!” diyerek, koltuğun başından kucağıma kaydı ve dudaklarıma yapıştı! Ben de karşılık verdim, onun pembe dudaklarına yapıştım. Nasıl öpüşüyoruz ama! 5 dakika öpüşüyorduk, kısa bir nefes alıp geri yapışıyorduk birbirimizin dudaklarına. Ben kendimi zor tutuyordum ve tişörtünü yukarı sıyırıp, direk göğüslerine yapıştım.

Sütyenini çıkarıp, süt gibi göğüslerini iyice yaladım, meme uçlarını emdim. Bir yandanda elimi şortunun içine sokup, daha henüz el değmemiş, tazecik bakire amını okşamaya başladım. Amını parmaklayınca halamın kızı birden korktu, “Daha fazla ileri gitmeyelim, annemler heran gelebilir!” dedi. Kucağımdan kalktı ve sütyenini takıp, tişörtünü düzeltti. Bense ikna etmeye çalıştım, “Korkma, bizimkiler akşama kadar gelmezler, daha 4-5 saat vaktimiz var, biraz amını yalamak istiyorum sadece.” dedim. Hem istiyor, hem istemiyordu, biraz öteki koltukta oturdu, düşünür gibi hali vardı. Ben biraz bozulmuştum bu hareketine, mutfağın balkonuna çıkıp bir sigara içtim. Gelirken, dolapta bira varmış, iki şişe getirdim ve ona da ikram ettim. Karşılıklı biralarımızı içerken, iltifatlarla falan ikna edip, biran önce yeniden işe koyulmak istiyordum.

Birasını bitirdikten sonra bana “Çok istiyorsun değil mi?” diye sordu. “Herşeyden çok istiyorum!” deyince hiç birşey söylemeden ayağa kalktı. Bu sefer tişörtüne ve sütyenine dokunmadı, direk şortunu ve tangasını çıkardı. Koltuğun üstüne oturup, bacaklarını ayırdı ve “Ohalde gel yala beni!” dedi. Hemen işe koyuldum, önüne diz çökerek amını yalamaya başladım. Eliyle başımı tutarak amına ittiriyordu. Dilimle amının deliğine gidip geliyordum. Halamın kızı iyice zevke gelmişti. Amına orta parmağımı sokmaya başladım. Amı daracık olmasına rağmen, yarısı girmişti. Parmağımla amında git gel yapıyordum ki, alev gibi olan amından zevk suları gelmeye başladı. Amına tekrar ağzımı dayayıp, amının sularını yaladım. Ben yaladıkça amı çeşme gibi boşalıyordu. Boşaldıkça da kendini sağa sola atıyor, çırpınıyordu. Birden kafamı ittirdi ve “Şimdilik bukadar yeter!” dedi ve külodunu, şortunu giymeye başladı. Yine bozulmuştum! “Eeee, sen boşaldın, ben ne olacam peki?” dedim. “Akşam bizimkiler uyurken gizlice odama gel!” dedi. Mecburen “Tamam.” dedim.

Toparlandık, salonda TV izliyorduk, hemde arada sırada öpüşüyorduk. Zaman öyle geçti ve halamla annem geldi. Çok yorulmuşlardı, ikiside kanepelere uzandılar. Halamın kızıyla onlara yorgunluk çayı yaptık, içtiler. Sonra akşam yemeğine başladık. Yemekten sonra hep birlikte bir çay sefası daha yaptık ve oturduk gece 12’ye kadar falan TV izledik. Vakit iyice ilerlemişti. Halamla annem zaten yorgun olduklarından yatmak istediler ve odalarına çekildiler. Halamın kızı da kimseye çaktırmamak için “Benim de uykum geldi, ben de yatmaya gidiyorum.” dedi ve kendi odasına gitti. Ardından bir 15-20 dakika sonra ben de TV’yi kapatıp, gizlice halamın kızının odasına yöneldim. Kapıyı yavaşça açıp odasına girdim. Yorgana sıkı sıkı sarılmış, beni bekliyordu. Yorganı hafif kaldırdım, her şeyini çıkarmış, çırıl çıplak bir vaziyette yatıyordu. Anında sikim kalktı. Ben de hemen soyunarak yanına yattım. Kendisine sarıldım ve onu birazda olsun ısıttıktan sonra dudaklarına yapıştım…

4-5 dakika öpüştükten sonra göğüslerini yalamaya başlamıştım. Birden doğruldu, beni sırtüstü uzattıktan sonra elini sikime attı ve okşamaya başladı. Sonra ağzını sikime götürüp sikimi emmeye başladı. “Seni seviyorum aşkım.” gibi şeyler söyleyerek birbirimizi daha da azdırıyoduk. Halamın kızı sikimi öyle güzel yalıyordu ki, boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Fakat benim niyetim götünü sikmek idi. Kalktım, arkasını dönderdim ve köpek pozisyonuna getirdim. Dolgun götünü yalayıp yutmaya başladım. 5-10 dakika yaladıktan sonra götü tam kıvama gelmişti. Götünden sikmek istediğimi söyledim. Hemen kabul edince çok şaşırdım! Sikimin başını götünün deliğine dayadım ve “Biraz acıtacak, sakın bağırma.” dedim. Tedbirle elimi ağzına kapadım ve götüne yüklendim. İlk denemede ucunu soktum ve biraz hareketsiz bekledim. Ağrımasın diye kendisi götüyle git gel yapıp alıştırmak istedi. Biraz daha iteledim, nerden baksan sikim yarısına kadar girmişti götüne, fakat çok kötü bir şekilde inliyordu, bağırmak istiyor, bağıramıyordu ve elimi ısırıyordu…

Götü sikime biraz alışınca kalanını da kökledim ve git gel yaparak götünü sikmeye başladım. Hala kızını götten sikmek kadar güzel birşey olamazdı herhalde, zevkten dört köşe olmuştum. Ben götünü sikerken hala kızı da amını parmaklamaya başladı. Ben fazla dayanamadım, boşalmak üzereydim, hemen hala kızını dönderdim ve yatağa sırt üstü yatırdım, göğüslerine günün ilk boşalmasını yaptım. Hala kızı galiba boşalmamıştı, inleyerek amını parmaklamaya devam ediyordu çünkü. Elini amından çektirip, amını yalamaya başladım. Tam boşalacağı zaman yalamayı yavaşlatıyordum. Ben böyle yaptıkça o boşalamıyor ve daha da kuduruyordu. Kollarımdan asılarak beni üzerine çekti ve öpüşmeye başladık. Bu arada sikim yeniden sertleşmiş, amının girişini zorluyordu. Ben kızlığını yanlışlıkla bozmamak için çok dikkatli davranıyordum. Hala kızı ise ellerini belime atmış, sikimi amına sokmam için, beni kendine çekiyordu. Ben kendimi geri çektikçe, o altımda kasıklarını kaldırarak amını sikime bastırıyordu…

Ben biran öpüşmeyi bırakıp, “Aşkım, kızlığına zarar vermekten korkuyorum!” dedim. Hala kızı yalvarmaya başladı, “Nolur az biraz sok!” dedi. Ben zaten zor tutuyorum kendimi, yavaşça sikimin birazını amına soktum. Hala kızı gözlerini kapatıp, “Biraz daha sok!” dedi. Ben biraz daha yüklenince olan oldu! Sikimin hepsi girmişti, ve hala kızı çok fena bir şekilde inledi. Sikimi amından geri çekmek istedim, fakat saçımı çekmeye başladı ve çekilmeme izin vermedi. O saçıma asıldıkça ben sikimi dahada ileri sokuyordum. Taşşaklarım amının dudaklarına değdikçe, hala kızı altımda zevkden dört bin köşe oluyordu. Tırnaklarını sırtıma geçirmiş, altımda amıyla git gel hareketleri yapıyordu. Onun bu hareketlerine ben de katıldım ve amını pompalayarak sikmeye başladım. Hala kızı bacaklarını belime kenetleyip, sikim amındayken inleyerek boşaldı. Hemen ardından ben de amının içine boşaldım. Bir süre o pozisyonda birbirimize sarılıp kaldık. Sonunda sikimi amından çıkardığımda, amından kanla ve amının sularıyla karışık benim döllerim çarşafa süzüldü. İkimize de yorgunluk çökmüş ve yerimizden kalkamaz olmuştuk. Çıplak bir şekilde birbirimize sarılarak uyuduk.

Sabah kapının açılmasıyla uyandığımızda, halamı karşımızda görünce ne yapacağımızı şaşırdık. Halam kanlı çarşafı görmüş, kızgınlıktan ağzına geleni söylüyordu. “Tühhh, yazıklar olsun! Bunu da mı görecektim! Şerefimizi iki paralık ettiniz! Milletin yüzüne nasıl bakacam şimdi!” deyip hüngür hüngür ağlamaya başladı. Biz acele giyinip, “Hala dur dinle bir hele, biz birbirimizi seviyoruz, evleneceğiz!” deyince halam biraz yumuşadı. Bağırışmalarımız üzerine annem de geldi, “Neler oluyor, ne bu gürültü?” diye sordu. Halam da, “Ne olacak, şunların yediği haltı görmüyormusun?” diye cevap verdi. Annem bayıldı, olduğu yere yığıldı kaldı. Kolonya, su falan, zar zor ayıltabildik. Sonra hep beraber oturduk ve evlilik tarihi belirledik. İki hafta sonra da, yıldırım hızıyla düğün yaptık, evlendik…

Şimdi halamın kızıyla üçbuçuk aylık evliyiz ve halamın kızını (yani karımı) hergün sabahlara kadar amından ve götünden sikiyorum. Yorgunluktan sikişecek halimiz kalmayınca, bol bol pornofilim izliyoruz! Düşünüyorum da, iyi ki o gün halamın kızını sikip kızlığını bozmuşum, şimdi herkesin sikmek isteyeceği lokum gibi bir karım var, hiçte pişman değilim.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Bayan Terzi Müthişti

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bayan Terzi Müthişti
Etrafımca beğenilen biriyimdir kendime ait bay bayan giyim mağazası işleiyorum olay yaşanalı 2 yıl oldu 2 yıl önce son bahar ayları biz dükkanı kapatmak için elemanla toplanırken içeriye 2 bayan girdi biri 30 yaşlarında ve hamile diğeri 22 23 gösteriyor ama asıl yaşı 28 miş sonradan öğrendim bunu neyse minyon tipli sarışın küt saçlı ve minyon tipli olmasına rağmen vücüdu dolgun bebek yüzlü desem yeridir eleman dışarıdaki mankenleri içeriye alıyodu o yüzden ben ilgilendim hoş geldiniz dedim nasıl yardımcı olayım dedim ve minyon tipli olan yani buket geçen hafta dışarıda mankende bi svit gördüğünü ama şu an dışarıda olmadığını söyledi tarif etti istediği modeli anladım ama istediği renk kalmamıştı farklı renklerini gösterdim ama olmaz dedi bende haftaya gelir dedim o renk ve farklı modeller ve

buket kısık bi sesle ben her gün burdan geçiyorum gelecekse haftaya uğrarım dedi ve yanındaki hamile olan bayana haftaya gelir alırım ben deyip aralarında konuşurken sordum bu civardamı oturuyosunuz dedim hayır dedi bizim dükkanın iki arka caddesini tarif ederek bayan terzisiyim işte orda dükkanım var yeni açtım dedi inanın o an içime doğdu resmen bişeler olacağı ve pantolon paçası falan kime yaptırıyosunuz dedi eğer paça ütü falan iş olursa yaparım dedi bende normalde terzimiz var ama sizede gönderirim dedim kartınızı bırakın dedim kart yok numara vereyim dedi olur dedim aldım bende verdim numaramı çay falan ikram edeyim dedim teşekkür ettiler bu arada ben mehmet efe dedim buket dedi yanındaki bayanda filiz ben dedi hamile olan yani yengesi olduğunu söyledi abisinin hanımıymış neyse tanıştık ettik iyi akşamlar diyip çıktılar ama benim aklımıda beraber aldı götürdü resmen buket o güzellik karşısında resmen bititm desem yeridir ertesi gün oldu benim aklım bukette neyse bi kaç pantolon sattık paça yapılacak ben elemana buketin yerini tarif edip oraya gönderdim eleman ora uzak normal çalıştımız terziye götüreyim desede ben ısrarla buketin oraya götür yapsın al gel dedim neyse eleman gidince aradım hayırlı işler dileyip pantolon gönderdiğimi söyledim teşekkür etti ve fiyatta neye çalışacağımızı sordu bende diğer terziye ne veriyosak kendinede aynısını vereceğimizi söyledim anlaştık ve kapattık gün içerisinde 2 3 defa daha gönderdim neyse akşam oldu resmen çıldırıyorum eve giittim dayanamadım mesaj yazdım slm diye anında cevap geldi işte bi kaç hal hatır mesajında sonra parmağında yüzük falan görmedim ama sordum evlimisin diye mesajla evli değilim dedi yaşını sordum 28 dedi şaşırdım yeminle hiç ama hiç göstermiyo yaşını kendi sordu ben nişanlı olduğumu söyledim yalan konuşmadım neyse bu yaşına kadar ne

bekledin dedim senin gibisi nasıl bekar kalmış hayret falan yazdım bunu sonra konuşalım dedi kapattı konuyu neyse lafı uzatmayım bi kaç gün iş güç ve yazışmayla geçti ama gün geçtikçe yakınlaştık tabi akşam yemeğe davet ettim olur dedi akşam biraz erken kapatıp eve gittim üstümü değişip kuaföre falan gidip arabayla konuştuğumuz yere geldim biraz bekledim geldi buket neyse malatyalılar bilir sultansuyunda balık yemeye götürdüm ve yemek gelene kadar evlilikten açtım konuyu ve buket evlenip boşandığını söyledi ve 7 yaşında bi kızı varmış babasında istanbula gelin gitmiş şiddet geçizmsizlik derken boşanmış gelmiş baba evine babası yakın bi ilçede oturuyomuş kendide istanbulda tekstil atölyesinde çalıştığı için terzi dükkanı açmış ve sıtmapınarı tarafında bi apartmanın bodrum katına yani kapıcı dairesini uygun fiyata tutmuş şaşırdım hemde çok neyse yemek yedik ve kalktık arabayı baraj kenarına çektim muhabbet derken ben kendinden hoşlandığımı söyleyip elini tuttum ettimsede kaçtı benim nişanlı olduğumu söyleyip kaçtı ama ben ısrarla tuttum dokunmaya çalıştımsada doğru olmadığını söyledi r

esmen zorla bi defa dudaktan öptüm dudakları dudaklarmda kayboldu resmen o kadar hoştu ki ama sadece bununla kaldı ve ısrarla gidelim dedi geç oldu dedi ve mecburen çıktık arabayla evinin yakınına bıraktım ama içim buruktu ertesi gün bi kaç pantolla kendim gittim o paçaları yaparken ısrar ettim bişelere başlayalım diye ama ne desem kabul etmedi çıktım geldim dükkana günler geçiyo umudum kırılmıştı artık ama ilişkiyi kesmiyor dükkanda iş çıktıkça gönderiyodum elemanla ama artık olmaz diyordum ilişkmiizde sadece ticari olmuştu neyse bi gün akşam saat 7 gibi evdeyim kış olduğu için erken kapatıyorduk evdeyim banyo falan yaptım oturuyorum telefonum çaldı bi baktım buket arıyo açtım evinde elektriğin gittiğini ve bi elektrik ustası getirip getiremeyeceğimi sordu tek kaldığı için yanında kimse olmadığından bu saatte kadın başıma bulamam dedi bende kapatıp tanış elekrikçiyi arayıp adresi verdim ve bende montumu giyip çıktım elektrikçi dediğim yerde arabasıyla bekliyodu aldım gittik eve elektikçi baktı şofbenin tesisatı yaktığını tesisatın değişeceğini hem uzun süreceğinden hemde ışığın olmadığından yarın gündüz yapabileceğini söyledi ve ben elektrikçiyi gönderip sana mum veya pilli bi ışıldak bişe alıp getireyim yarına kadar idare et dedim tmm dedi ve elektrikçiyi gönderip gittim mum bi el lambası falan aldım götürdüm verirken kapıda içeri gel bi çay içelim dedi şaşırdım tmm dedim mum yaktık bi mumda ayrıyeten yakıp buket mutfağa gitti ev küçük olduğu için soba tüm evi ısıtmıştı üzerinde beyaz kısa kollu tşört ve alttada gri eşofmanı vardı ama teni bembeyazdı bende mutfağa gittim buket çayla uğraşırken arkadan sarıldım kaçmak istesede elimle belinden tutup engel olarak boynunu falan öperken kulağına çok güzel olduğunu falan söyleyip kulak memesini falan emdim nefesi titriyordu resmen ama hoşuna gittiğine emindim penyeyi omuzlarına doğru çekip omuz başlarını öperken elimi önden bal kutusuna attım ve ses çıkarmadı şaşırdım ama kıvama gelmişti bunu fırsat bilip elimi eşofmanından ve külotundan sokup amına attığımda götünü resmen dayadı yarrağıma içim geçti resmen o anda ve elimi ocağın düymesine atıp kapattım çayın altını ve ellerimle buketi tutup yüzünü çevirdim bana ve dudaktan öpmeye başladım oda karşılık verince öyle bi öpüşmeye başladıkki

ben hem o zevkle hemde şaşkınlıkla buketin dudaklarını yiyordum resmen beni reddeden buket benimle öpüşüyordu neyse öpüşerek tekrar odaya gittik ayakta öpüşürken elimi eşofmandan ve külottan sokup amını okşarken buketin elinide yarrağımda hissettim öpüşerek soyduk birbirimizi ben sadece baksırla oda südyen külotla kalmıştı beyaz südyen beyaza siyah desenli bi külot vardı üstünde buket kısık bi sesle vücudumun her yeri istiyo dedi ve kanepeyi açtı ve kanepenin ucuna oturup beniayakta kendine yakınlaştırıp göbeğimi falan yalayarak baksırımı indirdiğini fark ettim anladımki buket işinin erbabı neyse göbeğimi yalarken bi anda sikimin kafasını vakumlayıp bıraktı ve kafasını kaldırıp gözlerime bakarak çokmu istiyosun beni sikmeyi dedi ben şoktayım meğer o masumiyetin altında ne cevher varmış ben evet aşkım diyince sikimi önce tane tane öptü dilini gezdirerek bi anda kafasını alıp ağzına vakumlayıp bırakıyordu ama öyle zevki oluyoduki bunu defalarca yapıp beni çıldırtıyordu ve artık tamamen ağzına alıp çıkarırken sikim dilinin üstünde gidip geliyordu ve artık sikimi yalamıyor artık yiyordu resmen ben resmen pert olmuştum titriyordum ve nefes nefeseydim boşalmak üzereydim buket bunu anlamış olmalıki bi sikimi ağzından çıkarıp kendi tşörtünü bi eline aldı diğer eliylede sikimi sıvazlayarak penyesini sikime yakın tutup beni penyesine boşaltacağını anlamıştım sikimi sıvazlarken gözlerime bakıp sabaha kadar sik beni aşkım diyerek hafif hafif oda inliyordu ve ben öyle bi boşaldım ki resmen böğürdüm boşalırken buket penyesiyle sikimi silip yatağa sırt üstü uzandı anladım ki sıra bende neyse bende üstüne çıkıp dudaklarını öperek alttan amını okşayarak boynunu yalayıp kulak memesini emerek göğüslerine indim buket hafif yataktan kalktı südyenini çözüp kollarından aldım ve tekrar memelerini yalamaya başladım bi memesinin ucunu ağzıma alıp emerek somururken diğer elimi külotuna attım okşamak için ama külot öyle bi ıslanmıştı ki anladım ki bukette boşalmış ben tekrar amını parmaklayıp göbeğine indim dudaklarımla ve yataktan doğrulup iki elimle külotunu kavrayıp sıyırırken buket ayaklarını havaya dikti ve ben külotunu ayklarından çıkarıp attım

ve önce tane tane öptüm amını ve dil atmaya başladım inanın dilim değdikçe çığlık atıyodu resmen bu beni iyice zevke getirdi ve yalamaya başladım ben yaladıkça buket iki bacağını iyice ayırdı ve ben yalarken elleriyle başımdan tutup iyice gömüyodu dudaklarımı amına bende somurarak emiyordum ve buket bacaklarını kırıp karnına doğru çekti ne istediğini anlamamıştım ki nefes nefese utangaç bi tavırla dili sok dedi hiç yapmamıştım bunu daha önce ama buketi nasıl reddedebilirdim ki önce tekrar yaladım ve dilimin ucunu sokup çıkartabildiğim kadar ağzımdam sokunca amına buket öyle bi zevke geldiki ağlıyo sandım yeminle öyle bi kendinden geçtiki anlatamam bende artık dilimle sikiyorum resmen buketi ve buket kıvranmaya başlayarak nefes nefese inliyodu anladımki boşalıyo bende artık zevkini bölmemek için çıkarmadım dilimi resmen ağzıma boşaldı ve dudaklarımın kenarından buketin sıvısı akıyodu kanepeye buket kendine gelince dili çektim ve doğruldum buket beni kendine çekip elleriyle dudaklarımı öperek sikimi sıvazlamaya başladı benimki kalkmıştı zaten neyse buket dudaklarını çekip gözlerime bakarak mahvettin beni yaaaaaa dedi bende tekrar buketin iki bacağının arasına girip sikimi badana yapar gibi amına sürtüyordum ben sürttükçe buket tekrar hafii hafif inlemeye başlıyordu ve ben dayanamayıp bi anda soktum sikimi ve buketinn ooooofffffff diye inlemesi halen kulaklarımda ben gidip gelirken buket iki bacağını belime doladı

ben başladım vurmaya vurdukça alttan şappp şappp diye daşşaklarım buketin kasıklarına değip ses çıkarıyordu öyle biraz siktikten sonra bukete domalmasını söyledim bu ket kalkıp öyle bi domaldıki kanepede görmeliydiniz hemen arkasına geçip yarrağımı tekrar amına geçirip basenlerinden tutup vurmaya başladım buket de bende inliyoduk resmen o zevkle ben buketin küt saçlarını bi elime dolayıp çekerek sert sert sikiyodum o pozisyonda gidip gelirken buket kıvranmaya başladı anladımki 3, yü boşalıyo buket boşalınca aynı şekil yüz üstü yatağa uzandı sikim amında bende zaten boşalmak üzereydim bi kaç git gelden sonra bende inleyerek boşaldım ve üstüne uzanınca buket altımdan kalktı ve bi eliyle meleleini diğer eliyle amını tutarak elektrik yok banyoyu nasıl yapcaz dedi yaa offf deyip sen baksırını giyin bende çamaşırım battı giyip geleyim dedi gitti ben giyindim bi sigara yaktım buket giyinmiş elinde ıslalk bi havluyla geldi üzerini giymeseydin biraz silseydin tenini dedi söyleseydin giymezdim dedim ama giyinmiştim artık ama buket haklıydı çünkü göbeğimin kılları bile tenime yapışmış hareket ettikçe ağrıyodu buket tekrar çaya gitti bende kalktım elimi yüzümü yıkadım geldim sobaya odun attım falan derken buket çayla geldi çay içtik ve kanepede birbirimize sarıldık o anda gerçekten kendimi çok mutlu hissettim buket bende ilk gördüğümde senden etkilendim ama benim durumum senin durumun bizim sonumuz olmaz dedi haklıydıda ama pişman değilim dedi yaşanacağı varmış yaşandı dedi ama tekrarı asla olmayacak burdan çıktığın zaman

ikimizde herşeyi unutalım dedi hem sen nişanlının yüzüne bakamazsın hem ben dulum nereye kadar sonu olmayan bişe için yormayalım birbirimizi falan diyo bende o an tamam diyorum ama ondan bu yaşananlardan sonra nasıl kopabilirdim ki çay içtik mumun sonuncusunu yaktık saat 1 e geliyodu ben kalkayım sende uyu dedim buket ben sobanın üstünde su ısıtıp banyo yapar öyle uyurum sende git banyonu yap uyu ama yarın beş gibi söyle elektrikçi gelsin sakın ihmal etme sabah dükkana giderim akşam 5 de gelsinki evde olayım dedi tamam dedim tam kapıdan çıkacaktım ki buket sarılayım sana dedi ikimizde sarıldık ve kulağıma harikasın yeminle dedi 3 kez boşlttın beni dedi bende biliyorum deyince utanarak köpek saydınmı dedi bende evet diyince neyse söylediklerimi unutma böyle bişe olmadı yaşanmadı dedi bende tamam dedim ama sonradan defalarca seviştik hatta arkadanda yaptım bukete derseniz onuda bi sonraki hikayemde anlatabilrim

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Altın Makas

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Altın Makas

(Alıntıdır)

Ergenliğe yeni adım attığım yıllardı. Sürekli seks düşünür ve insanların seks yaparken nasıl olduklarını merak ederdim. Fakat cinselliğin tabu olduğu yaşlardaydım. O nedenle bunu kimseyle konuşamıyor ve içten içe merak ediyordum. Orta sonda olduğum yıl ergenliğe girdiğimi ve geliştiğimi ilk fark edenlerden biri berber Kadir abiydi. Kadir abi babamın çok eski arkadaşıydı. Bu nedenle küçük yaşlardan beri her zaman ona giderdim. Kadir abi 30lu yaşlarda kendisine bakan yakışıklı bir kenar mahalle fırlamasıydı. Konuşmasını küfürle süsler ve bel atı espri yapmaktan çekinmezdi. O nedenle olacak ki benim ergenliğim onun için iyi bir malzemeydi. Son zamanlarda her gittiğimde konuyu bir şekilde cinselliğe getirip benimle uğraşmaya başlamıştı. Hatta işi ilerletip siktiği karılardan ve onlarla yaptıklarından ayrıntıyla bahsetmeye başlamıştı. Küçük bir dükkanı olduğu ve tek başına çalıştığı için dükkanda sıra bekleyen başka müşteri ya da çay içmeye gelen bir beleşçi olmadıkça benden başka kimse olmazdı. O nedenle yaptıklarını itinayla anlatır ve bunu yaparken beni tahrik ettiğini bilirdi. Ben de her berber dönüşü kendimi banyoda Kadir abinin anlattığı karıları siktiğini düşleyerek 31 çekerken bulurdum.

Zamanla Kadir abinin sohbeti bende bağımlılık yapmaya başlamıştı. Bu yüzden her okul çıkışı onun yanına uğrayıp anlattığı sikişleri dikkatle dinlemeye ve eve gidip 31 çekmeye başladım. Bu süreçte benim ilgimin arttığını fark eden Kadir abi hikayelerin dozunu arttırıyor beni iyice azdırıyordu. Hikayeyi dinlerken çadır kurduğum günlerden birinde Kadir abi “ne o lan kaldırmışsın yarrağı dinleyip dinleyip 31 mi çekiyon” diye bana takıldı. Ben mahçup gülümsemekle yetindim. Tam dükkanı kapatacağı vakitlerdi. “Bende tam senlik bişey var” deyip arka tarafta bi çekyat ve ürünlerin bulunduğu bikaç dolabın olduğu arka depoya geçmemi söyledi. O da ışıkları söndürüp dükkanı kapatıp yanıma geldi. Çekmecelerden birinden bi dolu porno dergisi çıkardı. İnternetin ve porno videoların yaygın olmadığı bi dönem olduğunu düşünürsek benim için büyük bi nimetti. Eve götürmek yok burda bakacaksın dedi. Ben uzun uzun sayfaları hatmederken o da her görüntü üstüne yorum yapıyordu. O yorum yaptıkça ben Kadir abiyi o fotograflardaki erkeklerin yerine koyuyor onun nasıl karı siktiğini düşlüyordum.

O günden sonra sık sık Kadir abinin dükkana gidip arka odada dergilere bakmaya başladım. Ama aklım hep Kadir abideydi. Onun vücudunu karı sikerkenki halini deli gibi merak ediyor, sikinin büyüklüğünü pantolon üstünden göz kararı tahmin etmeye çalışıyordum. bu günlerden birinde Kadir abi “seni karıya götürmek lazım ama sikin büyümemiştir daha” diye takıldı bana. Bu fikir o kadar hoşuma gitti ki direkt itiraz ettim. Önemli olan Kadir abinin beni götürecek olmasıydı. İtirazıma karşılık madem büyük ispatla dedi. Zaten kalkık olan sikimi utana sıkıla yavaşça açtım. Görünce pis pis sırıtıp ” daha tam büyümemiş zamanı var” dedi. Gururuma dokunmuştu. Biraz sinir biraz merak biraz da çocukluğun verdiği arsızlıkla “nasıl olması gerekiyo bi göster de ben göreyim” dedim. Sanırım aradığı fırsat buydu ama yine de artistlenip bana takılmadan edemedi. Sonrasında ısrarıma dayanamayıp ” al bakalım nasıl olması gerekiyo gör” deyip yavaşça kotunun düğmelerini çözmeye başladı. İçinde pazarda satılan beyaz penye külotlardan biri vardı. Sikinin kafasının denk geldiği yerde sarımtırak bi leke duruyordu. O ağırdan aldıkça ben heyecanlanıyor ve kızarıyordum. Yavaşça pantolonunu aşağı indirdi. Daha sonra külodunun lastiğinden tuttu. O an sikinin uzun kılları görünmüştü. Odayı bi erkek kokusu kapladı. Buram buram sik kokusu burnuma kadar gelmişti. Bi anda yarı kalkık sikini külodundan dışarı saldı. Çok büyük bir sik olmasa da o yaştaki sikimden daha büyüktü ve inanılmaz güzel iri bir kafası vardı. Onun o esmer iribaşlı sikini görmek beni çok heyecanlandırmıştı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Pis pis sırıtıp “beğendin mi” dedi. O kadar pis sırıttı ki içimde birşeyler oluyor ne olduğunu anlamıyordum. “Büyükmüş” demekle yetindim. Bi anda iyice şahlanmış sikini küloduna geri soktu ve pantolonunu giydi. Seninki de büyür merak etme diyerek odadaki o havayı dağıttı. O akşam için bu kadarla kaldı ama benim ziyaretlerim daha da sıklaştı.

(DEVAMI VAR)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


ZORLA ZEVK

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ZORLA ZEVK
Ben antalya bir otel de müdürüm..ayni otel de benim sayemde ise baslayan üstkattaki komsunun kiziyla aramiz da geçti..kiz turimden yeni mezun olmus beni yardimcim olarak..staj görüyordu..ailesi çok samimi aile dostumuzdu..o günlerde ben de kiz arkadasimdan yeni ayrilmis bosluktaydim..ilk.önceleri dikkatimi çekmemisti. ama onun songünlerde giyim kusami dikkatimi çekmeye baslamisti..içimde ona karsi frenleyemedigim duygularim ortaya çikmisti..artik onu gözlerimle her defasinda süzüyordum ama bir türlü yesil isik alamadim..artik kafayakoymustum zorlada olsa..onu becerecektim. kizin ismi sevil di. Açık kumral, 170 civarında uzun boylu ve vücudu oldukça orantılı bir kızdı. Giyinmesini de çok iyi biliyordu, kendini daha güzel gösteriyordu.gögüs dekolteleri ve o mini etekleri beni bitiriyodu.. Neyse, lafı fazla uzatmadan olayı anlatayım. Dediğim gibi sevil sabahtan akşama kadar ek rusya ve almanca dilkursuna gitmeye başlamıştı. Ben de otelde yalnız sıkılıyordum. Derken aklıma bir fikir geldi.sevilin babasi ve annesi tatile giderken evin yedek anahtarini bize annemlere birakmislardi…yani yedek anahtarı bizdeydi. Onu aldım ve kimse yokken usulca evlerine girdim. Amacım odasına gidip onu beklemek ..ona zorladfa olsa sahib olmakt1…ve.. hep merak ettiğim dolabını biraz karıştırmaktı. Dolabın kapağını açtım ve birbirinden şık ve çoğu zaman seksi elbiselerini gördüm. Mini etekleri, bodyleri, daracık kot pantolonları, kazakları düzenli bir şekilde duruyordu. Nedense çok tahrik olduğumu hissettim. Bu işi gizli yapıyor olmak da ayrı bir zevk veriyordu. Çekmecelerini açmaya başladım. Çorapları darmadağın bir vaziyetteydi. Külotlu çorapları renk renk ve çeşit çeşitti. Bir tanesi kokladım, müthişti. Daha sonra da diğer çekmecede iç çamaşırlarını gördüm. Bunları karıştırırken altta bir dergiye rastladım. Tanrım bu bir Erotik dergiydi. filiz de mı? Sadece bir tane vardı ve büyük ihtimalle bir arkadaşından merak ettiği için almıştı. Biraz karıştırdıktan sonra yerine koydum. Tam eve dönmeye karar vermiştim ki kapıda anahtar sesi duydum. Bir anda adrenalinim yükseldi, kim olabilirdi? Burada ne yaptığımı nasıl açıklayacaktım? Koridorun sonundaki odasından kapıya baktım. Gelen sevildi . Bir nedenden dersleri erken bitmişti. Birden gözüme ne kadar güzel göründüğünü farkettim. Bir eliyle duvara dayanmış, diğer eliyle topuklu ayakkabilarini çıkarıyordu. Siyah bir tayt giymişti, yine siyah bir body ve üstünde kırmızı gömleği vardı. Eğildiğinde saçları yerlere kadar uzanıyordu neredeyse. Çok çekiciydi ve onu istiyordum. Çekmeceden siyah bir naylon çorap alıp başıma geçirdim, yavaşça karşıdaki odaya geçtim. sevil odasına geldi, çantasını bıraktı. Sırayla üstündekileri çıkarmaya başladı. Önce gömleğini, sonra bodysini. . . Vücudunu hiç çıplak görmemiştim. Çok düzgündü, çok seksiydi. Beli incecikti, göğüsleri dipdiriydi. Derken sutyenini çıkardı, ben o anda iptal oldum. Bir t-shirt buldu ve düzeltmeye başladı. Ben artık dayanamıyordum, yavaşça arkasından yaklaştım. Bir anda saldırarak sol elimle onun vücudunu sardım, sağ elimle de ağzını kapattım. Neye uğradığını şaşırdı ve kendini kurtarmaya çalıştı. Ama ben çok sıkı tutuyordum ve poposuna sürtünüyordum. Bağırmaya çalışıyordu ama elim engelliyordu. Derken elimi ısırdı, ben acıyla elimi çekerken o da kurtuldu ve odanın diğer köşesine koştu, bağırıyordu. Kimsenin duymamış olduğuna şükrediyorum. Bana bakıyordu ama çorap yüzünden tanıyamıyordu. Ben yine ona doğru ilerledim ama o bana ne bulursa fırlatmaya başladı, kasetler, kitaplar, kalemler. . . Hiç bu kadar çok tahrik olduğumu hatırlamıyorum. Ona bir tokat patlattım. Oldukça sert vurmuştum ve yere yuvarlandı. Yanağı hemen morarmıştı. Ayağa kalkmaya çalıştı, bir tokat daha vurdum. ıyice sersemlemişti. Kollarından çekerek yatağın yanına getirdim ve yatağa fırlattım. Hala tam olarak kendine gelememişti. Çekmecesinden iki külotlu çorap daha aldım ve ellerini bileklerinden yatağa bağladım. Eğer bunu yapmasaydım epey zorlanacaktım çünkü güçlü bir kızdı. Ağzına da beyaz aerobik çoraplarından bir yumak tıktım. Bir süre öylece durup onu seyrettim. Kendine geldiğinde bağırmaya kalktı ama sesi çıkmıyordu. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Göz yaşlarından makyajı yanaklarına akmaya başlamıştı. Çırpınıp duruyor, ellerini kurtarmaya çalışıyordu. Yaklaşıp yanağını, boynunu ve göğüslerin kokladım. dudaklarindan amina kadar heryeriniyladim.Pahalı bir parfüm kokuyordu ve çok kışkırtıcıydı. O ise iğrenirmiş gibi yüzünü diğer tarafa çeviriyordu.ama tecavüzün verdigi korku ve zevk arasindaydi.. Ayağa kalktım, kemerimi çözmeye başladım. Pantolonumu indirdim. Külotum ıslanmıştı. Onu da indirdim ve sikim dışarı fırladı. şimdiye kadar gözüme hiç bu kadar büyük gözükmemişti. Sanırım edada oldukça korkmuştu çünkü başına gelecekleri biliyordu. Sert bir şekilde taytını çektim ve hayretler içinde külot giymediğini gördüm. “Orospu seni. . . ” Diye aklımdan geçirdim. Bacaklarını açmaya çalıştım ama serbest oldukları için bana tekmeler savuruyordu. Ben de tutup ters çevirdim, yüzüstü yatırdım. Yüzüstü yattığı için tekme atamıyordu ama yine de debeleniyordu. Kulağına yaklaşıp “kurtuluşun yok kaltak. . . ” Diye fısıldadım. Bunu duyunca iyice çırpınmaya başladı. Bir yastık bulup karnının altına yerleştirdim ve kalçalarını yükselttim. Arkasına geçip sikimi amına değdirmeye başladım. sevil ise kalçasını bir oraya bir buraya oynatıyor, kurtulmaya çalışıyordu. ıyice azmıştım. Gözüm hiç birşey görmüyordu. Sikimle amının dudaklarını araladım ve başını yavaşça sokmaya başladım. sevil delirmiş gibi bağırıyor, çılgınlar gibi debeleniyordu. Ellerimle kalçalarını sıkıca tuttum ve bir anda yüklendim. Sikim o sıcak deliğin sonuna kadar girmişti. sevil bir anda kasıldı, nefesi kesilmişti ve gözleri patlayacak gibi açılmıştı. Birkaç saniye sonra ciyak ciyak bağırıyordu. Ben ise sonuna kadar köklediğim sikimi bir sokup bir çıkarıyordum. sevil altımdaydı. Onu sikiyordum! Bu düşünce ile çok tahrik oluyordum. Daracık amı bana hiç tatmadığım duygular yaşatıyordu. sevil ise ağlıyordu ama bir yandan da ufak ufak inliyordu. Yüzü yastığa gömülmüş, saçları dağılmış, elleri bağlı ve biri tarafından sikiliyordu. Ben gitgide hızlandım, içine girerken var gücümle yükleniyordum, çarpıştığımızda sesler geliyordu. sevilin bağıracak hali kalmamıştı. Ben de ağzından yumağı çıkarıp inlemelerini dinlemek istedim. sevilin inlemeleri giderek yükseliyordu ve çırpınmayı da bırakmıştı, kaderine razı bir şekilde beceriliyordu. Ben ise sikimi neredeyse çıkaracak kadar çekiyor sonra yeniden yükleniyordum. Bu şekilde devam ettim. sevil artık zevk inlemeleri ve çığlıkları atıyordu. Benim ise zevkten başım dönüyordu ve gelmeye başladığımı hissediyordum. sevil yastığı ısırıyor ve inliyordu. Gözleri sımsıkı kapalıydı. Birden sesi yükseldi ve zevk içinde bağırmaya başladı. Vücudunun titremeleri ve kasılmalarını sikimde hissediyordum. zevkin doruklarindayd,k..Bu beni mahvetmişti ve ben de dayanamadım. sevilin amının içinde patladım. Yaşadığım duyguyu anlatmama imkan yok. Amını doldururken sevilin bağırmaları kesilmişti. Ben de bir iki daha gidip geldikten sonra üzerine yığıldım. Spermler amından taşıyordu.o zevk içinde bayilmisti…bir müddet sonra kendime geldim..sevil de yavas yvaskimildanmaya basladi.sira kara incisindeydi…ben parmaklarimla göt deligini kivama getirmeye çalisirken sevil zevkten sarhos olmustu..benimkini basini yavas yavas sokmaya basladim..sevil ise aci icinde kivraniyordu..bir iki git gelden sonra odaalisti oda zevk iniltileri içinde k,vraniyordu..çok siddetli bir sekilde ikimizde sarsila sarsila bosaldik..götünden çikarip tekrar aminasoktum.. sonra yigildimkaldim…üzerine… Biraz sonra yavaşça doğruldum, içinden çıktım. Sikimle birlikte meni de dışarı akıyordu. Ama bir şey dikkatimi çekmişti. sevilin amı kan içindeydi. sevil bakireydi! Onun bekaretini ben bozmuştum. Hemen giyindim ve edaya baktım. Hala gözleri kapalıydı, yanakları makyaj içindeydi ve hala hızlı hızlı soluyordu. Amında kan ve sperm karışmış yatağa damlıyordu. Ellerini çözdüm, ama hiç tepki vermedi. Kulağına eğildim, “özürdilerim.” Dedim. Dönüp kendi dairemin yolunu tuttum. sevil bu olayı babasına veya başka birine anlatmamıştı. Yüzü için de bir yalan uydurmuştu…daha sonra birsüre ..konusmadi..takii..gecen güne kadar ..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 26. Bölüm

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 26. Bölüm
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 26. Bölüm! ( 30 Y., Konya / Türkiye)

Sabah karım uyandırdı yine. Giyinmiş, kahvaltıyı hazırlamıştı. Banyoya girip duş aldım. Cumartesi günleri öğleye kadar çalışırdık. Özge kahvaltısını yapıyordu. Özge’ye, “İstersen sen bugün gelme.” dediğimde çok sevindi. Karım da, “İyi olur kızım, kalır bana yardım edersin, temizlik yapacağım bugün!” dedi. Evden çıkarken karıma, “Ben bu gece geç gelirim, arkadaşlarla takılacağım.” dediğimde, “Gene o zıkkımı içmeye gidiyorsun değil mi!” diyerek çıkıştı. “Beni bekleme, sen yat uyu!” diyerek karıma sarılıp öptüm. Kızlar yanımızda yoktu, eteğinin üzerinden götünü avuçladım. Ben tek başıma işe gittim.

Elemanlar ve Dilber gelmişlerdi. Dilber’e, “Bugün odamı silmesen de olur!” dediğimde, “Peki!” dedi. Dün kendisiyle yaşadıklarımı unutmuş gibiydi. Odamda hemen bilgisayarı ve MSN’i açtım. Ama Refiye online görünmüyordu, telefon açtım, ama cevap vermiyordu. Derken Dilber elinde Türk kahvesiyle içeri girdi. “Zahmet oldu!” dediğimde, “Yok, ne zahmeti!” dedi.

Öğleye doğru Refiye aradı ve “Sen aradığında otobüs garajındaydım, çocukları bindirdim!” dedi. Ona, “Akşama geliyorum!” dediğimde, “Bekliyorum!” cevabını verdi. Çok heyecanlıydım. Saat 13:00 gibi elemanlar çıktı, Dilber’le tek kaldım. Dilber’e, “Seni bırakayım!” dediğimde, “Zahmet etmeyin…” dedi. Bu cevabına kızdığımı görünce de, “Bir iki parça bulaşığım var, onları yıkayayım o zaman…” dedi.

Dilber bulaşıklarını yıkıyordu. Yanına yaklaştım, benden çekiniyor gibiydi. Ona, “Dün söylediklerinde ciddi miydin?” dediğimde bir süre cevap vermedi. Sorumu tekrarladım, “Şu nikah meselesi, ciddi misin?” diye sordum. Bu kez, “Evet! Böyle olmaz, bana nikâh kıyarsan ancak o zaman seninle olurum!” dedi. “Sen iki çocuklu bir kadınsın, nasıl olacak?” dediğimde, “Gizli bir nikah yaparız, sonuçta resmi olmayacak ya!” dedi. Dilber de benimle birlikte olmak istiyor, ama bunu içinden geldiği gibi yapmaya korkuyordu.

Bulaşığını bitirmişti, “Şeyy, ben üzerimi değiştireyim.” diyerek lavaboya girip kapıyı kapadı. İşyerinin kapısını içerden kilitledim. Çıktığında benim öylece durduğumu görünce, “Çıkmıyor muyuz?” diye sordu. Cevap vermedim, iyice yanına sokuldum, beline sarıldım ve yanaklarından öpmeye başladım. Ses etmiyordu. Dilber’e, “Hiç mi şansım yok, nikah olmadan olmaz mı?” diyordum sürekli. Dilber ise, “Olmaz! Çok ayıp, çok günah!” deyip duruyordu. Duvarla benim aramda sıkışıp kalmış, bir yere gidemiyordu. Belinden sıkıca tutmuştum onu. Tüylü yanaklarına öpücükler konduruyordum. Dilber kolları iki yana sarkık öylece duruyordu sadece. Fısıltıyla, “Yapma, lütfen!” diyordu. Onu elinden tutup yazıhaneme soktum.

Dilber halen, “Yapma, lütfen!” diyordu sürekli. Sakinleşmesi için, “Tamam, sana nikah kıyıcağım, söz veriyorum, ama bugün seninle olmak istiyorum. Seni nikahlı karım yapacağım!” demeye başladım. Dilber bu sözlerimden hoşlanmıştı, “Söz mü? Gerçek mi? Yemin et!” deyip duruyordu. Onu avutmak için, “Yemin ederim, söz veriyorum!” dedim. Dilber yumuşamış gibiydi.

Onu ikili koltuğa oturttum, ben de yanına geçtim. Üzerine siyah uzun bir pardesü giymiş, başını büyük kırmızı bir türbanla bağlamıştı. Türbanını çözünce altında siyah bonesiyle kaldı, onu da sıyırınca uzun, uçları beyazlamış saçları göründü. Yanaklarından öpmeye devam ediyordum. Dilber çok heyecanlıydı. Pardesünün düğmelerini yavaşça açmaya başladım. Altında pembe renkli ince kazağı göründü. Koca memeleri kazağın içinde iki büyük kavun gibi duruyor, nefes aldıkça göğsü şişiyordu.

Elimi memelerine attığımda, “Iğmm!” diye hafif bir inilti çıkardı. Memesini tek elimle kavrayamıyordum. İçine giydiği sutyeni hissediyordum. Dilber memesinde gezinen elimi sıkıca tuttu ve memesine iyice bastırdı. Gözlerini kapatmış, “Iğmm, ığmm!” diye sürekli inliyordu. Yanaklarından boncuk boncuk terler akıyordu. Elimi bu kez kazağının içinden soktum, elim şişman karnına değdiğinde, “Uhh!” diyerek irkildi. Elimi karnında gezdirdim bir süre, elime alışmasını sağladım. Sutyenin altından memesini avuçladım. Meme uçlarının iriliğini hissettim. Parmak uçlarımla meme ucunu sıkmaya başladım. Dilber sürekli fısıltıyla inliyordu. Memesini daha sertçe sıktım ve hamur gibi yoğurmaya başladım.

Dilber artık, “Oğhh, ımm, oğhh!” demeye, zevk almaya başlamıştı. Pantolonumun içindeki yarağım kazık gibi olmuştu. Memesini bıraktım, ayağa kalktım ve önünde soyunmaya başladım. Derken üzerimde kalan tek giysim olan külotumu da çıkardığımda, Dilber bakmamak için başını diğer tarafa çevirdi. Ona, “Sen nikahlı karım olacaksın, utanma, dön bana!” dedim birkaç kez. Sonunda başını yavaşça çevirdi. Elini ağzına atmıştı, yanakları al al olmuştu. Kıkırdayarak gülüyor, sürekli yarağıma bakıyordu.

Yanına yaklaştım, eli halen ağzındaydı. Elini yavaş yavaş çekti, bana bakıp, “Ayy, çok büyükmüş!” dedi. Sonra da, “Kocamınki yarısı kadardı belki de!” dedi. Ona, “Hadi tut, çekinme!” dediğimde, koca eliyle yarağımı kavradı. Gözlerimi kapayıp, “Uğhh, ımm!” diyerek inlemeye başladım. Dilber yarağımı okşuyordu. Sikim patlayacak gibiydi. Aynı Aysel’in yaptığı gibi bana 31 çektiriyordu.

Dilber’e, “Seni sikmek istiyorum!” dediğimde, “Nikahtan önce olmaz, çok günah!” demeye başladı. “Nikah yapacağım dedim ya, niye inanmıyorsun?” dedim, artık kızmaya başlamıştım. Dilber’i ayağa kaldırdım, üzerindeki pardesüyü tamamen çıkardım ve diğer giysilerini de çıkartmaya başladım. Sonunda üzerinde sutyen ve külotla kalmıştı. Vücudu güneş görmemiş, bembeyazdı. Ama bacaklarında, karnında ve kollarında alınmamış siyah tüyleri vardı. Külotunun kenarından amının kılları da görünüyordu biraz.

Arkadan sutyenini açınca kocaman memeleri serbest kalmıştı, ikisi de öne doğru fırladı. Dilber’in memeleri tıpkı Nalan’ınki gibi büyüktü, ama onun memelerine göre daha dolgundu. Nalan’ın memeleri Dilber’e göre pörsümüş gibiydi, yaşından dolayı. Her bir memesi başımın büyüklüğünde vardı belki de. Meme uçları çay tabağı kadar büyük, kahverengiydi. Ortasında iki iri erik gibi siyah meme uçları duruyordu. Uçlarını hayvan gibi emmeye, ısırmaya başladım. Ayakta belinden sıkıca tutmuştum Dilber’i. Başımı iki eliyle sıkıca tutmuş, okşuyordu. İnlediğini duyuyordum. Tarifsiz bir zevk alıyordum o anda. Koltuk altlarından bir miktar ter kokusu geliyordu, ama bu beni durdurmuyordu.

Dilber’i masama çevirip domalttım. Pamuklu beyaz külotunu bacaklarından sıyırarak çıkardım. Süt gibi beyaz koca göt yanaklarını iki elimle iyice ayırdığımda, oldukça kıllı, terlemiş ve hafif osuruk kokulu göt deliği göründü. Dilber’in götünde basur vardı. Basur memeleri dışarı doğru çıkıntı yapmışlardı. Alttan ayrıca kıl yumağı içindeki amı da belirdi. Etli, kararmış ve büyük am dudakları vardı. Amından ter ve sidik kokuları geliyordu. Elimi alttan amına attığımda, Dilber, “Uğhh, uğhh, ığhh!” demeye başlamıştı.

“Bacaklarını iyice ayır!” dediğimde, bacaklarını iyice açtı. Sağ elimle amını avuçladım, şiddetle yoğurmaya başladım. Amı oldukça genişti. Elimin dört parmağını kolayca içine sokmuştum. Başparmağım hariç hepsi amındaydı. Dilber, “Uğhh, ığhh, ayy, yapma, ağhh!” deyip duruyordu. Amı sulanmıştı, parmaklarım amının sıvıları ile kaplanmıştı. Dizlerimin üzerine çöktüm, elimi büzüştürdüm ve amına sokmaya başladım. Şimdi elim yavaş yavaş genişleyen amına girmeye başlamıştı. Amı lastik gibiydi, elimi soktukça açılıyor, genişliyordu. Dilber, “Uğhh, ayy, ağhh, yapma, uğhh, ağhh!” diye feryat ediyordu.

Elim nerdeyse bileğime kadar amındaydı şimdi. Amının içi cayır cayır yanıyordu. Bir süre amında bekledim, sonra elimi içinde sağa sola çevirmeye başladım. Dilber yeniden, “Ağhh, ığhh!” diye bağırmaya başlamıştı. Kendini kasıyordu, kocaman göt yanakları geriliyordu. Kendini kastığından amının içindeki elim sıkışmıştı adeta. İçinde kalmıştı öylece, oynatamıyordum şimdi. “Kendini rahat bırak, kasma, rahat ol!” desem de, Dilber, “Uğhh, ağhh, ığhh!” diye feryat figan bağırıyordu. Derken sesi kesilmeye başladı, kendini kasmayı bıraktı. Amındaki elim serbest kalmıştı, yeniden sağa sola çevirmeye başladım. Dilber artık bağırmıyor, sadece yüksek perdeden inliyordu. Elimi yavaş yavaş ileri geri oynatmaya başladım.

Sağ elim artık bileğime kadar amına girip çıkıyordu. Dilber’in kocaman amı elimi içine almıştı. Önce yavaş, sonra hızlı hareketlerle elimi sokup çıkartmaya başladığımda, Dilber yine bağırmaya başladı. “Uğhh, ağhh, çıkar, ağhh!” sesleriyle çınlıyordu oda. Sol elim göt yanağını avuçlamışken, sağ elimi hızlı hızlı amına sokup çıkarıyordum. Dilber’in bağırmaları, inlemeleri beni daha da azdırmıştı. Elim vıcık vıcık olmuştu. Sol elimin başparmağını basurlu götüne bastırdığım zaman, Dilber hayvan gibi böğürmeye başladı. Göt yanaklarını deli gibi kasıyordu, yumuşacık götü sert bir kaya gibi olmuş, elim amının içinde sıkışmıştı yeniden. Parmağımı göt deliğinden çektim. Kendini serbest bırakması bir iki dakika aldı.

Elimi yavaşça amından çıkardım, elim yapış yapış olmuştu, sanki elime jöle sürülmüş gibiydi. Kalkıp lavaboya gittim, burası arka tarafta kaldığından dışardan görünmezdi. Lavaboda ellerimi bol sabunla yıkadım. İçeri döndüğümde Dilber giyinmiş, elinde çantasıyla koltukta oturuyordu. “Ne yapıyorsun, daha yeni başladık!” dediğimde, “Gitmem gerek, başka zaman yaparsın, hem nikahtan sonra da istediğin kadar yaparsın!” dedi. “Ama ben nikaha kadar bekleyemem!” diyerek, Dilber’i tutup yeniden masaya domalttım. İtiraz edip kıpırdanıyordu. Sesini kesmesi için onu omuzlarından sarsmam gerekti.

Arkasına geçtim. Dilber ise sürekli, “Osman yapma, lütfen, çok günah, senin karın olduğumda istediğini yaparsın!” deyip duruyordu. Ama ben kendimi kaybetmiştim. Uzun, siyah pardesüsünü ve çiçekli basma eteğini beline sıyırdım. Pamuklu külotuyla kalmıştı, onu da dizlerine indirdim. Göt yanaklarını yoğurmaya başladığımda Dilber artık itiraz etmiyor, “Iğhh, ımmé” diye inliyordu. Yarağımı sıvazladım, kazık gibi olmuştu. “Bacaklarını ayır!” dediğimde itiraz etmeden iki yana iyice açtı. Yarağımı koca ve kıllı amına yavaşça soktum. “Uğhh, ımm, ağhh!” demeye başladı. Kalçalarından sıkıca tuttum, seri ve hızlı şekilde sikmeye başladım. Dilber gene yüksek perdeden inlemeye başlamıştı. Yarağım kocaman amının içinde kolaylıkla gidip geliyordu. Hayatımda siktiğim en geniş amdı Dilber’inki. Gittikçe hızlandım ve daha sert sikmeye başladım.

Dilber 1.70 boyunda vardı ve belki 85-90 kilo gelirdi. Etli butlu, iri bir kadındı. Dilber olanca ağırlığıyla masanın üzerine abanmıştı. Gövdesi ve kollarıyla masayı kaplamıştı. Masadan gıcırdama sesleri gelmeye başladı. Dilber’in inlemeleri odayı dolduruyor, kocaman göt yanaklarına çarpan kasıklarımdan ‘Şlop, şlop, şlop!’ sesleri yükseliyordu. Yarağım amının içinde kaybolmuş gibiydi, taşaklarımı bile içine alacaktı sanki amı. Yarağımı tamamen sokup çıkartıyordum. Her seferinde Dilber, “Uğhh, ağhh, ığhh, oğhh!” diyerek beni de daha çok azdırıyordu.

Bir süre sonra Dilber’den bağırma sesleri yükseldi, adeta kurbanlık hayvan gibi böğürüyordu. Kasıklarım ve Dilber’in göt yanakları iyice terlemişti. Çıkan ‘Şop, şlop, şlop!’ sesleri de çoğalmıştı. Sonunda ben de dayanamadım ve amına deli gibi boşaldım. Bir süre daha amında gidip geldim. O sırada Dilber’in çantasında telefon çalmaya başladı. Amından çıktığım zaman Dilber masadan doğruldu, elini çantasına atıp telefonunu çıkardı, ekrana baktı ve “Hii, Semanur arıyor!” dedi. “Ee, aç o zaman!” dedim ben de.

Dilber halen nefes nefeseydi, telefonunu açtı, heyecanlı heyecanlı konuşuyordu. “He kızım. Tamam kızım, geliyorum kızım. Tamam yavrum, ben birazdan çıkarım. Tamam yavrum!” diye diye konuştu ve telefonu kapadı. Dilber üzerini toparlıyordu bu arada. Ben de lavaboya geçtim, çişimi yapıp ellerimi yıkadım. Döndüğümde Dilber, “Ben çıkıyorum!” dedi. Ona, “Ben karımı yalnız göndermem!” dedim. Bu sözüm onu sevindirmiş gibiydi. Çabucak üzerimi giydim, etrafı şöyle bir toparladım. Çantamı alıp birlikte çıktık.

Arabada Dilber’e, “Amın çok geniş!” dediğimde, “Ee, öyle işte, ne bileyim ben?” dedi. “Götündeki basur için doktora gitmedin mi?” dediğimde, “Ben kadın başıma nasıl gideyim? Çok utanıyorum!” dedi. “Ben götürürüm seni!” dedim. Göğsü heyecanla inip kalkmaya devam ediyordu, yanaklarındaki pembelik de henüz geçmemişti. Ona, “Niye bu kadar heyecanlandın?” dediğimde, “Ne bileyim, kaç zaman oldu, daha yeni de yapınca heyecanlandım!” dedi, sonra, “Semanur yolda bekliyor, şurdan dönsene!” dedi. Biraz ilerde Semanur gerçekten de yolun kenarında duruyordu. Yüzüne makyaj yapmıştı. Lacivert renkli uzun ve bol bir ince etek giymişti, üzerinde de beyaz ve dar bir bluz vardı. İçindeki askılı atleti ve sutyen askısı belli oluyordu. Başını da lacivert bir türbanla sıkıca bağlamıştı. Ayağında da yüksek dolgu topuklu bir ayakkabı vardı.

Dilber, “Ben ineyim, kızımla alışveriş yapacağız.” dediğinde, “Nereye gidecekseniz ben götüreyim!” dedim. O sırada arabayı Semanur’un önünde durdurdum. Semanur birşey demeden kapıyı açıp bindi ve “Merhaba Osman Abi, nasılsın?” diye sıcak bir şekilde konuşmaya başladı. “Nereye gidiyorsunuz böyle ana kız?” dediğimde, “Biraz birşeyler bakacağız annemle!” dedi. Gidecekleri yer yolumun üzerindeydi, Semanur’a, “Ben sizi bırakırım!” dediğimde, Dilber hemen, “Ay sen zahmet etme, biz dolmuşla gideriz!” diye atıldı. “Olur mu, ne zahmeti!” dedim. Semanur annesindeki garipliği fark etmişti, “Neyin var anne? Niye öyle kızarmışsın?” dediğinde, Dilber, “Şey, bilmem…” diye kem küm etmeye başladı. Cevap veremiyordu, o ara bir yalan uydurdu, “Üşütmüşüm herhalde!” diyerek. Semanur’un aynadan bana baktığını görüyordum. Giydiği dar bluz memelerini belli ediyordu. Semanur’un kırmızı rujlu etli dudaklarını emmeyi, ısırmayı istiyordum.

Yolumuzun üzerinde lüks bir restoran vardı. Oradan geçerken Semanur, “Buranın yemekleri çok güzelmiş!” dedi. Bunu duymak bana yetti, arabayı hemen restoranın parkına soktum. Dilber, “Ne oldu, niye buraya girdik?” diye sorular sorarken, “Yemek yiyelim, karnım acıktı!” dedim. Semanur sevinçli bir yüzle bana bakıyordu.

Masamıza oturduk. Epey acıkmıştım. Dilber’i de sikerken epey enerji harcadığımdan, kaybettiğim gücümü toparlamam gerekliydi. Akşama Refiye’yi sikecektim çünkü. Garson masamızı donattı. Üçümüz güzel bir ziyafet çektik. Dilber tuvalete gitmek için kalktığında, Semanur’la baş başa kaldım. Gözlerinin içine bakıyordum. Gözlerini kaçırmaya çalışıyor, ama yine de bana bakmadan edemiyordu. Birşey demeden elimi uzatıp elini tuttum. Semanur elini çekmek istedi, ama müsaade etmedim. “Çok güzelsin, nişanlın çok şanslı!” dedim. Utanmıştı, aynı annesi gibi yanakları kızardı hemen. “Osman ağbiiiii.” dedi uzatarak ve ağzını büzerek. Elini avuçlarımın içine aldım ve dudaklarıma götürdüm. Küçük bir öpücük kondurdum beyaz pamuk gibi elinin üzerine.

O sırada Semanur’un masanın altından bacağıma ayağını sürttüğünü hissettim. Ayağını baldırlarıma sürtüyordu. Semanur da bana karşılık vermişti şimdi. Onu sikmem için sadece uygun yer ve zaman gerekliydi, o kadar. Nişanlısı Ahmet Semanur’u patlatmıştı nasılsa, benim için Semanur’u amlı götlü sikmek problem olmayacaktı. Semanur’a, “Beni ne zaman istersen ara!” dedim usulca. Semanur boynunu yana bükmüş, “Tamam, ararım!” dedi gülümseyerek. Elini tutmayı bıraktım.

Az sonra Dilber de gelmişti. Hesabı ödeyip çıktık. Onları bir mağazanın önünde indirdim. Onlar yürürken bir süre durup baktım. Ana kız kol kola girmişlerdi, Semanur götünü sağa sola sallayarak yürüyordu. O anda başını geriye çevirip bana baktı, göz kırptı. Bu kızda iş olduğunu ilk baştan anlamıştım zaten.

Akşama kadar ne yapacağımı bilmiyordum. Aklıma Sedat geldi birden. Aradım, “Evdeyim, çık gel!” dedi. Merdivenleri çıkarken Emine’nin kapısının önünde birkaç kadın terliği vardı. Misafirleri var diye düşündüm. Yukarı basamağa adım atmıştım ki, kapı açıldı, Emine kapıyı arkasına alıp koridora çıktı. Uzun, bol bir etekle, dar bir bluz giymişti. Başını da arkadan bağlamıştı. Bana, “Aramıyorsun kaç zamandır, ne oldu?” diye sordu. “Sen müsait olduğunda beni ara, evli barklı kadınsın, ben ne bilirim senin ne zaman müsait olacağını?” dedim. Cevabıma bozulmuş gibiydi. Birşey demeden içeri girdi.

Sedat’la akşama kadar oturup muhabbet ettik. Sedat, “Ben haftaya izine çıkıyorum, ev boş, istediğini atıp sikebilirsin! Ama gitmeden önce bana bir karı ayarlaman lazım!” dedi. “Tamam, hallederim!” dedim. Sedat’ın bir hafta evde olmaması işime gelecekti çünkü. Saat 22:00 gibi oradan çıktım. Refiye’nin evinin yakınında bir yere park ettim. Önce karımı aradım. Karıma arkadaşlarımla olduğumu söylediğimde, karım, “İyice zıkkımlan o zaman!” dedi ve pat diye kapattı telefonu.

Binanın önüne gelince Refiye’yi aradım, aşağıda olduğumu söyledim. Refiye, “Kapıyı açıyorum, kimseye görünme!” dedi. Biraz sonra demir kapı cızırtıyla açıldı. Koridordan sessizce geçerek asansöre bindim. Burası yeni ve lüks bir binaydı. Refiye’nin dairesi en üstteydi. Asansör son katta durdu. Asansörden indim, Refiye’nin kapısını hafifçe tıklattım.

Az sonra kapı hafifçe aralandı…

Devam edecek…

ALINTIDIR…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


karımı nasıl sikeceğini anlatırsa onunla irti

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

karımı nasıl sikeceğini anlatırsa onunla irti
Merhaba ben 38 karım 30 yaşıda 11 yıllık evliyiz karım 170 boyunda 58 kilo ağırlığında esmar minyon bir kadındır ve oldukça mutassıp giyinir ankarada yaşıyoruz cinsel hayatımız fantazilerle falan idare ediyor karım tutucu olduğu için ona bile pek yanaşmak istemez ama ben bazen sevişirken başka çiftlerle sex yapıyormuş gibi anlatırm ona bile kızar olurmu öyle şey kendini bilen bir kadın başka bir erkekle yatarmı hele buna kocası nasıl izin verir bende ona bunu yapanların olduğunu ve çok zevk aldıklarını anlatırım ama o inanmazdı anlatacağım olay geçen sene başıma geldi iki yıl önce senelik izinimde karımla birlikte gezmeden geliyorduk eve . geliş saatimiz mesai bitimine denk gelmişti ve yaz günü sıkış sıkış gitmek hiç hoşuma gitmezdi hayvanat bahçesinin oradan halk otobüsüne bindik otobüs boş olduğu için hareket etmiyor ağırdan alıyordu ve otobüs gazi mahallesinin orada dolmaya başladı biz oturarak gittğimiz için rahttık orta kapının hemen dibinde oturuyorduk orta kapıda bir karı koca konuşuyorlardı otobüs çıraklık eğitimin oraya geldiğinde iyice doldu aşağıda kalan yolcuları almak için şöför orta ve arka kapıyı açtı ve ortam birden bozuldu çıraklığın öğrencileri birden içeri daldılar ve nasıl oldu anlamadım 17 18 yaşlarında gençlerden biri kapının dibindeki çiftin arkasına geçmişti otbüs sallandıkça genç ilk önce istemeden kadına arkadan temas ediyordu otobüs imam hatip lisesinin oraya gelipte bütün kapıları açınca olan oldu herkes üst üste gitmeye başladı karı koca halen yanyanaydı gençte kadının arkasındaki yerini koruyordu artık otobüs yükünü tam tutmuştu ben genci takip ediyordum artık hiç çekinmeden kadına iyice yaslamaya başlamıştı ve kadıda bunun . farkında idi ben karımın kulağına eğilip sesizce bana inanmıyordu bak kadın kocasının yanında oğlanın siknen kendini nasıl veriyor bak dedim karım biraz süzdü ve kalabalıkta böyle şeylerin olabileceğini söyledi bende o zaman kadının arkasına kocası niye geçmiyorda veya gence niye müdahale etmiyor diye sorunca haklısın dedi artık karım oğlana kilitlenmiş bir şekilde 30 santm önümüzde yaşanan olayları izliyordu otobüs sallanıpta arad boluk olunca gencin çadır gibi olmuş önüne daha bir dikkatli bakıyordu genç kadının belinden tutar gibi yaptı tepki almayıca belinden tuttu bir süre sonra elini kalçasına indirip okşamaya başladı ve kadının kocası bu işin farkında bu şekilde kızılaya . geldik ve ordan kendi mahellemizin otobüsü ile eve geldik karım hipnoz olmuş gibiydi halen olayın etkisinde olduğu belliydi kahvaltı türü bir şeyle çayımızı içip akşam yemeği faslını bitirdik televizyon seyrederken karım bana sen haklıymışsın demek böyle şeyler oluyormuş dedi bende ona o kadının yerinde olmak istermiydin diye sordum oda aklından geçtiğini ama utanıp bu fikri kafasından atmaya uğraştığını söyledi ben attığın belli sen burdası aklın halen orda dedim ve karım 11 yılık evliliğimiz boyunca hiç görmediğim kadar benimle ateşli bir şekilde sevişmeye başladı bende seni sikmiycem amın iyice yansın gör gününü dedim karımsa iyice azarak saldırdı ne olursun beni sik . diye yalvarıyordu bende ozaman bana kafasından başka biri ile sevişmesini anlatmasını istedim oda bu tip şeylri bilmediği için otobüsteki kadının yerine kendini koyarak aynısını birlikte gördüğümüz olayı bire bir anlattı ben bunu kabul etmem baika anlat dedim oda böyle şeyleri bilmediğini amını iyice kızdığını söyledi bende gündüzkü oğlan iyice değdiremedimi . diye sordum oda yapamadı dedi bende orosbu bir kenara çekip vereldin ya dedim ne olur bu orosbuyu parçala dedi o gece sabaha kadar 4 kez sex yaptık zaten ne olduysa ogünden sonra oldu artık karım bana sikişirken fantazi anlatmaya o gün otobüslerde erkeklerin önüne nasıl süründüğünü anlatmaya başladı ben hayatımdan gayet memnundum karım yatakta daha güzel sevişmeye başlamıştı ben buna bir türlü anlam veremiyordum her gün aşam yatak odasında sanki kalabalık bir ototbüteymişiz gibi arkasına sürtünmemi istiyor sonrada çılgınca sevişiyorduk geçen sene işten erkrn çıkıp adliyedeki işlerimi halletmeye gidiyordum sıhıyede sincan otobüs durağında karımı gördüm yanına gidecektim birden vaz geçtim çünkü o tarfta hiç akrabamız ve tanıdığımız kimse yoktu her neyse üzerinde topuğuna kadar siyah bir etek ve kahve rengi bluz ve başörtülüydü sırtında pardüsesi yoktu zannedersem elindeki çantadaydı otobüs geldi ve otobüsün biraz dolmasını bekledi ve öyle bindi orta kapının yanında durdu ben yapacağını anlamıştım bende otobus iyice dolunca ona gözükmeden otobüse bindim ve çaprazdan sırtım ona dönük duracak şekilde vaziyet aldım ama karımın arkasına hiç yanaşan yoktu karımda otobsün soltarafına dönüp camın dibine yanaştı tam 5 tane gencin içine girdi ve sincana doğru 1 saate yakın sürecek yolculuğumuz başladı karım gençlerden birine arkasını sürtmeye başladı ve hemen . genç cevabı verdi ve yaslanmaya başladı bir süre sonra genç diğer arkadaşlarına sesizce bir şey söyledi ve arkadaşları hemen etraflarını perdelediler oğlanı tam göremiyordum ama iyi şeyler olduğunuda söyleyemem otobüs yenimahalle köprüsüne gelince viraja biraz hızlı girdi ve öteki gençlerle birlikte biraz sağa sola yaslandık o aralıkta gördüğüme inanmadım oğlan karımın eteğini kaldırmış ve sikini arasına sürtüyordu karımın rengi ve hareketleri dğişmeye başladı ve zevke gelmeye bşladı zevke gelince gencin önünden kaçmaya çalıştı ama göre bildiğim kadar belinden tutmuş sürtünüyormu sikiyormu belli olmuyordu biraz sonra gençte boşaldı karım çiflik kavşağında indi ve doğru bir taksiye bindi ben görünmemek için 1 sonraki durakta indim durağa gelirken gence helal olsun malı götürdün diye zarf attım gençte mal iyide orosbu arasına sürdüttürdü içine almadı dedi ben biraz rahatlamıştım otobüsten inince bir taksi ile son sürat eve doğru gitmeye başladım taksiciye beni 15 dakikadan evvel gideceğim yere götürürse 2 kat fazla . para vereceğimi söyledim eve biraz uzak biyerde inip karmın gelmesini bekledim oda 2 3 dakika sonra sırtında pardüsesi ile birlikte geldi o gece çılgınca seviştek bende fantazi anlatmasını istedim karımda gözmün önünde olan olayı fantazi gibi anlattı bende ya içine koysaydı napacaktın diye sordum oda bana . sen fazla oluyorsun sana uydurup uydurp hikaye anlatıyorum sen beni milletin altına yatırmaya çalışıyorsu dedi ve olayı kapatıp yattık ertesi gün hastayım deyip 1 hafta rapor aldım sabah evden işe gider gibi çıkıyordum karımsa saat 2 gibi evden çıkıyordu ce farklı otobüslerde sürtünüyor akşama bana fantazi gibi anlatıyordu bu 1 hafta sürdü 1 gün ona ben sana müsade etsem gerçekten birinin önüne benim yanımda sürünürmüsün dedim oda ben öyle şey yapmam dedi üzerine gidince sen kızmazmısın dedi bende niye kızıyım dedim kızcak olsam sana zaten böyle hikayeler anlattırmam dedim oda ozaman belki olur dedi orosbum benim deyip ona sarıldım ve deliler gibi seviştik ve benim yanımda sürtünme işini istanbulda yaptık bindiğimiz otobüse ayrı ayrı yabacı gibi bindik ve gene arasına sürttürdü şimdi grup sex yapma fikrini aşılamaya çalışıyrum rezil oluruz korkusu ile yanaşmıyor bende ona bu işi yapanların sır tutmasını bilen insanlar olduğunu onlarında aynı sıkıntıyı çetiğini ama çok zevkli olduğunu sürekli anlatıyorum oda bu fikre yavaş yavaş ısınıyor çiftlerin karımı nasıl sikeceğini anlatırsa onunla irtibata geçilecek

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Evli intikam 1

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Evli intikam 1

garip bir twitter mesajıyla başlamıştı herşey..
şimdi ise lüks bir otelin lobisinde koltukta oturmuş tedirgin şekilde benim otele giriş işlemlerini tamamlamamı bekliyordu.
bellboy odanın kapısını açıp odayı gösterirken kapnın kenarında bir an önce gitsin diye bakışlarını bellboy da hissetmiş olsa gerek fazla uzatmadan bahşişini alıp çıktı. sanırım 3 müz de o an odada ne için olduğumuzu anlamıştık.
yatağının karsısındaki koltukta üzerindeki kumas pantolonu ve gömlegi ile kucağında çantası ve tedirgin oturuşu ile sanki bir an önce kalkmak ister gibi duruyordu.daha önce ilk defa olacak böyle bir sey dediğinde belki de doğruyu söylüyordu. Biraz rahatlamasını istediğimden kucağındaki çantayı alıp masanın üzerine koyup bişi içmek ister misin diye sordum. yok içmiyim dediğinde odadaki gergin hava beni bile germişti.
Artık başlamanın zamanı gelmişti belk**e. önünde durup elinden tutup koltuktan ayaga kaldırdım gözlerimle tüm vucudunu yukarıdan asagı inceleyip “resimlerden daha güzelsin” dediğim de “teşekkür ederim” dedi.
burada olmaktan ötürü pişman mısın die sordugumda şimdilik nhayır diye cevap verince yaklasıp hafifce dudaklarına bir öpücük kondurdum.hafifce dudaklarımı geri cekip bu sefer daha uzun süreli dudaklarını öpmeye başladıktan ksıa bir süre sonra karşılık vermeye başlamıştı.

Kollarımı ona sarıp belinden kendime dogru iyece çektiğimde havaya girmeye başlamış olacak ki kollarını boynuma doladı ve artık dilini de kullanarak öpüşüyordu.

kocası uzunca bir süredir yurtdısında calısıyordu çok nadir olarak ziyarete geliyor kesin dönüşü ne zaman yapacağı konusunda ki belirsizlik herseyle kendi mücadele etmek zorunda kalmaktan ötürü yorulduğunu güvenecek kendini bırakabilecek bazı seyleri düşünmeden sorumluluk hissetmeden biraz zaman gecirmek istediğini uzun uzun anlatmıştı bana. bun şeylerin içinde seks olduguda çok açıktı zamanla konuşurken bu tedirginliği gitmiş sertçe sikilmeyi istedigini uzun uzun anlatmıştı. kocasının kendisini aldatmasını affedemiyordu birazda intikam peşinde idi. ya da yabancı biriyle skişmeyi kcoasını aldatma dürtüsünü aldatma intikamı olarak göstermeye calısıp kendini avutmak istiyordu.

Öpüşürken vucudumu iyice ona yaslamıs vucut hatlarımı özellikle penisimin sertliğini hissettirmeye calısıyordum. boyu biraz kısa oldugundan tam vaginasına denk gelmese de göbek kısmına değdirdigini ve hissettigini arada gözlerini kaydırarak pantolonumun önüne bakmasından fark etmiştim.

öpüşürken elini tutup skimin üzerine koyup dokunması için bastırdıgım da duraksamadan pantolonumun üzerinden oksamaya ve sıkmaya baslamıstı bu arada üzerindeki gömlegin dügmelerini çözmeye başlamama boynunu öpmeme sadece hafif kesik hızlı soluyarak karsılık veriyordu.Siyah sütyeninin yeni oldugu ilk defa giyildiği kokusundan belli oluyordu oda hazırlıklı gelmişti.

basından saga dogru bastırtıp skimi yalaması için egilmesini belirtmeye calıstıgımda anlamsızca bakısları ile karşılaştım kulagına yalamayacak mısın dedim, hafif gülümseyrek neyi dedi, daha konuştugumuz gibiydi duymak istiyordu dirty talk u seviyordu “skimi yalamayacak mısın “dedim “isterimmm” şeklinde gülerke bir cevapla diz çöktü ve pantolonumu çözmeye basladı önce gömlegimi pantolonumun içinden cıkardı ve kemerimi çözmeye basladı yardımcı olmak için gömlegimi kendim basımdan sıyırıp çıakrıdm belden yukarım cıplaktı artık pantolonumun önünü acmıs boxerımın üzerinden penisimi oksuyordu onuda sıyırıp aletimi dışarı cıkardı ve eliyle basına dokunuyordu. aletim semsert olmustu basının üzerinden hafifce ıslandıgı zevk sularımın aktıgı parlak görüntüsünden belli idi.
bir süre iki eliyle dokunup oynadıktan sonra “al artık sunu agzıan “diye sertce söylemem onu olducka tahrik tmiş olacak ki birden agzına soktu ve yalamaya basladı. güzel yalıyordu 25 yas üstü kadınları bu yüzden seviyordum ne yi nasıl yaapcaklarını gayet iyi biliyorlardı. kısa sürede hemen hemen hepsini agzına almaya baslamıs ve belli bir ritim tutturmustu. odadaki aynadan bu görüntüyü bir süre izledim oldukca hosuma gitmişti.

Kızıl sacları kasık bölgemi tamamen kapadıgından skimin agzıan giriş çıkısını görmeiyor sadece hissediyordum. basını hafifce yana cevirip saclarını yanagının kenarından arkasına dogru toplayıp elimle saclarını tuttum. penisim agzında iken gözlerini yukarı cevirip yüzüme bakarak yalamaya devam etti, ne yapacagımı anlamış gibiydi.

Artık ona hissettirmenin zamanı gelmişti. sacını ellerimle tutup kafasını iyice kendime ilk çektigimde penisimin bogazına kadar degdiğini hissetmiştim, bogulacak gibi bir an boguk bir ses cıkarsada kaçmadı, sadece gözlerini gözlerime cevirip baktı. “böyle istemiyor muydun, aylardır skini boğazıma kadar almak istiyordun al bakalım” dediğimde devam et der gibi baktı. artık sacındna tutmus agzına sokup çıkarışları ben kontrol ediyor dilediğim kadar sokuyor dilediğimde cıkarıyordum.müthiş iyi ve güclü hiseettiriyor kendimi onun ve dünyanın efendisi olarak görüyordum…

devamı.. talebe göre..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


Benim Küçük Haremim -2 .böl&

Category : Genel

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Benim Küçük Haremim -2 .böl&

Yaşadığım olay bir rüya gibiydi. O anlık duygular mıydı bunlar yoksa devamı gelecek miydi hiç bir şey için emin değildim. Bir süre olan biteni beklemek gerekli diye düşündüm.

Zeynep sikişmemizden sonraki bir kaç hafta benimle hiç görüşmedi. Ne o bana yazdı ne de ben ona ben de durumu kabullenmiştim açıkcası belli ki tek gecelik bir kaçamak olarak kalacak felçli komşumun karısını her müsait zamanda çatır çatır ayıklamak mümkün olmayacaktı. ne sikti isem yanıma kar diye düşündüm.

Fakat içim içimi yiyordu Zeynep ile bu konuyu konuşmalı mıydım. Kafam karışıktı. Günler sonra sosyal medya hesabımda bir mesaj

Zeynep: Nasılsın
Ben: iyiyim sen nasılsın

Zeynep yüzyüze konuşmamız gerektiğini söylemiş ve iş yerimin adresini alarak beni ziyaret etmek istemişti. iki gün sonra tek parça bir elbise ile geldi. Yaşadığımız şeyin bir sır olarak kalması gerektiğini söyledi ve devam edip etmeme konusunda kararsız olduğunu o akşam oldukça alkollü olduğunu açık yüreklilikle anlatıp sana aşık olmak istemiyorum adam uzak dur benden deyip geçip gitmişti.

Benim de canıma minnetti. Günler geçiyor ben ve Zeynep arasında buzlar oluşuyordu.

Fakat canıma tak etmişti onunla yüzyüze görüşmek istediğimi söyledim bana eşinin tedavisi için abisinin onu götüreceğini müsait zamanın o olduğunu söyleyince işten izin alarak o günü beklemeye başladım

Nihayet o gün gelmişti. Bir şekilde Zeynep’in kanına girecek ve onu tekrar çatır çatır sikecektim. Fakat konuşmamız umduğum gibi gitmiyordu o gecenin bir nefret gecesi olduğunu, evliliğinin daha önceki sıkıntıları olduğunu durmadan kayınvalidesinin çektirdiği şeylerden bahsediyordu. Sabrım kalmamıştı. Yanına yaklaşıp

– altımda inlerken öyle demiyordun sürtük dedim
– kendine gel
-sana geleceğim bebeğim hem de amını ağzına kadar dolduracağım

gitmek için kalktığında bir çırpıda kucağıma alıp tekrar oturttum. Ellerimi memelerine atıp okşamaya başladım çırpınıyor kalkıp gitmek için çabalıyordu elimden kurtulur kurtulmaz ayağa kalkınca sertçe bir tokat attım suratına

– ulan bırak bu namuslu kadın ayaklarını…

diyerek üzerine çullandım boynunu omuzlarını öpüyor bir yandan da eteğini toplayıp kilodunu çıkarmaya çalışıyordum altımda debelenmesi işimi kolaylaştırıyor siyah çamaşırı bacaklarının arasından kayıyordu. Oyalanacak vakit yoktu sertleşmiş sikimi çıkarıp bir an da amının derinliklerine gömdüm. derin bir oh çekip ellerini iki yana açıp gözlerinin içine baktım

– olan oldu işte zorlama artık ikimiz de zevk alalım..
– yapma lütfen bırak…
– hayır
– ne olur bırak

yavaş yavaş gidip gelmeye başlayınca çaresizce kafasını yana eğip hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı ama umurumda değildi memelerini çıkarmış kah ısırıyor kah uçlarını emiyordum

– orospu….
– sus ne olur…
– kes lan kaltak amın göl gibi olmuş belli ki özlemişsin…

Sikimi dibine kadar sokuyor bir hayvan gibi onu aşağılıyordum..Ve amının tadını çıkarıyordum artık o da zevk alıyor kesik kesik inliyordu…

Bir an da bacaklarını belime dolayıp gözlerimin içine baktı kızgınlığı arzu ile karışmış dudakları yarı açık bana bakıyordu deliler gibi öpüşmeye başladık soyunuyor soyundukça daha da azgınca her yerlerimizi emip öpüyorduk onu domalttım

– sana aşık olmak istemiyorum..
– sikimde değil amına koyacağım…
– oohhh ben böyle bir kadın değilim
– ne fark eder sikimi yiyorsun orospu kocanı boynuzluyorsun

bastırıp bastırıp çektiğim sikim daracık amın içerisinde yol buluyor onu içine doğru gömüyor kaslarını zorluyordu.

Beni kucağına al..

kollarımın arasında göz kalemi ıslanıp akmış hoplamaya başladı..

– oysa ben ne için gelmiştim ooohhh şimdi tekrar yiyorum bu yarağı
– kaçışın yok kızım benim amcığım olacaksın
– ımhhhh vur daha sert vur öyle ise..
– orospu çocuğu
– oh evet…

yüzüne okkalı bir şamar patlattıp sikmeye devam ettim..

– benim orospum..
– seninim…öp beni, sev, okşa amıma koy

üzerimde durmadan zıplarken kasılmaya başladı onu kucakladım bedeni bir yaprak gibi titriyor inleye inleye kucağımda boşalıyordu sımsıkı sarıldı.. bana

– madem böyle bundan kimsenin haberi olmayacak yoksa çükünü keserim senin deyip kıkırdadı..bana bırak aşkım ben boşaltacağım seni…deyip üzerimde yavaşça daireler çizip ellerinin arasında aldığı yüzümü öpmeye deli gibi dilimi emmeye başladı..

çok fazla dayanamayıp ben de döllerimi amına boca ettim..

şerefsiz, yine siktin beni…diyerek koltuk altımı emip üzerime uzandı

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32


istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan bursa escort escort escort escort travestileri travestileri otele gelen escort beşiktaş escort beylikdüzü escort ankara escort istanbul escort Hacklink Hacklink panel Hacklink panel ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort kırklareli escort kırşehir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort manisa escort maraş escort mardin escort mersin escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Deneme bonusu veren siteler 2025 ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort kayseri escort kuşadası escort kocaeli escort konya escort kütahya escort manisa escort mardin escort mersin escort muğla escort nevşehir escort rize escort sakarya escort samsun escort şanlıurfa escort sivas escort tekirdağ escort trabzon escort tunceli escort uşak escort van escort yalova escort çorlu escort gebze escort gümüşhane escort izmir escort kilis escort kırklareli escort karabük escort karaman escort kars escort kıbrıs escort kırşehir escort malatya escort niğde escort ordu escort osmaniye escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort